Page 50 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
49
yayan güvene ve güvene dayayan huzur ve istikrara gider. Huzurlu or-
tamda yaşayan çalışırsa, her iki cihanın mutluluğuna erer.
Yüce Allah hakkı görür, basiretli, hak yolda gitmek için kuvveti mü-
min kardeşlerimize nasip buyursun; sapıklara da hidayeti lütuf eylesin.
Âmin.
MÜMİN BİR DELİKTEN İKİ SEFER SOKULMAZ
Yani imanlı insan basiretlidir. Zararlı noktaları keşfeder. Din ve dün-
yasına ziyan getirir işleri yapmaz. Tehlikeli alanlara girmez. Her çeşit na-
hoş, acı ve iğrenç kimselere yanaşmaz. Zira imanlı hayırlıyı ve hayırsızı
ayırabildiği için şer batağına, şehvet volkanına, haram karanlığına sapla-
namaz. İşi, gidişi iman nuru ile gördükten sonra seçmeye başlar. Böyle bir
insan elbette ki her iki cihanda huzurludur. Her toplumda hayat numune-
sidir. Herkesin yanında gül gibi sevilir. Pul gibi geçerlidir.
Beşeriyetin gereğine göre bir kere şaşıp kirli ve zararlı bir ortama gi-
rerse ikinci olarak oraya giremez. Çünkü imanlı maddi ve manevi sorum-
luluğunu bilir. Davranışlarını düşünce süzgecinden geçirir. Düşünen bir
şaşarsa bir daha aynı işte şaşamaz. Çünkü şaşırtan noktayı görmüş ve an-
lamıştır.
Birisi bir işte iki sefer zarara uğrarsa mutlaka onun imanında eksiklik
vardır ki idrakinde ve anlayışında eksiklik husule gelmiştir.
Yoksa kuvvetli iman sahibi, güçlü, nur sahibidir. Güçlü ışıkta, cad-
dede yürüyen yolcu yılana basar mı? İstikametten ayrılır mı ve şaşırdığı
yola bir daha döner mi? Hayır, hayır.
Zira iman sağlam bir kulptur. Onu sımsıkı tutan temiz işlere, yüksek
makamlara ve huzur dolu ortamlara çekilir. Zira “İman emandır” denil-
miştir.
İmamlık yaptığım Hasbağlar köyünde 1966-1987 üç kardeş kazanç
amacıyla gurbet diyarına çıktılar. Birisi güçlü iman, düzgün ibadet ve im-
renilir perhiz sahibi idi. İkisi ise nefsanî arzularına heva ve heveslerine
düşkün, inançları zayıf ve “İbadetleri yoktur” denilir derecede azdı.