Page 182 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
181
Nefsim, nefsim, nefsim... Beni bırakın. Başkasına gidin. Nuh’a gidin.’
Hemen Nuh’a gelip derler ki: ‘Ey Nuh! Sen, yere gönderilmiş Resullerin
ilkisin. Allah seni ‘
ﺍﺭﻮﹸﻜﺷ ﺍﺪﺒﻋ
Çok Şükreden Kul’ diye adlandırmıştır. İçinde
bulunduğumuz hâli, neye uğradığımızı görmüyor musun? Bizim için
Rabb’ine yalvarmıyor musun?’
Hemen der ki: ‘Gerçekten Rabb’im bugün öyle bir kızmış ki, bu şe-
kilde ne önce kızmış, ne de sonra kızacak. Gerçekten benim makbul bir
yalvarışım vardı. Onu da kavmimin aleyhine yaptım. –Kavmime beddua
ettim, tufan koptu. Suya battılar, böyle bir yalvarış peygamberlik ma-
kamına yaraşmazdı.– Nefsim, nefsim, nefsim... Benden vazgeçin, İbra-
him’e gidin.’ Hemen İbrahim’e gelirler ve derler ki: ‘Sen Allah’ın pey-
gamberisin. Ve yer ehlinden seçilmiş dostsun. Ne hâlde olduğumuzu
görmüyor musun? Ne olur, bizim için Allah’a yalvar.’
Hemen der: ‘Gerçekten Rabb’im, bugün öyle bir şekilde kızmış ki,
böyle ne önce kızmış, ne de sonra kızacak. Gerçekten ben üç kere hilaf
söylemişim. Beni bırakın, Musa’ya gidin.’
Hemen Musa’ya giderler ve derler ki: ‘Sen Allah’ın elçisisin. Allah
seni elçilikle ve sana konuşmakla insanlardan üstün kıldı. İçinde bulun-
duğumuz hâli görmüyor musun? Ne olur, bizim için Rabb’ine yalvar.’
Hemen der: ‘Gerçekten Rabb’im bugün öyle bir kızmış ki, ne daha
önce böyle kızmıştır, ne de daha sonra böyle kızacak. Gerçekten ben öl-
dürülmesiyle emredilmediğim hâlde, bir nefsi öldürdüm. Nefsim, nefsim,
nefsim... Beni bırakın, İsa’ya gidin.’
Hemen İsa’ya giderler ve derler ki: ‘Ey İsa! Sen Allah’ın elçisisin.
Yüce Allah’ın Meryem’e attığı kelimesin ve ondan bir ruhsun. Beşiktey-
ken insanlarla konuşmuşsun. Bizim için Rabb’ine yalvar, şefaat et.’
İsa hemen der ki: ‘Gerçekten bugün, Rabb’im öyle bir kızmakla
kızmış ki, daha önce böyle kızmamış ve daha sonra da böyle kızmayacak.
Hiçbir suçu açıklamadan der: Nefsim, nefsim, nefsim... Beni bırakın,
Muhammed (s.a.v.)’e gidin.’
Hemen yanıma gelirler ve derler ki: ‘Ey Muhammed! Sen Allah’ın
elçisisin. Peygamberlerin sonusun. Gerçekten Allah senin geçmiş ve gele-