Page 222 - Sugra

Basic HTML Version

221
verirdi. Öyle bir eda, öyle bir seda ile Sadat-ı Kiram’dan (k.s.) konuşurdu
ki dinleyenler, ruhaniyetlerini hazır, dervişlere nispet verir, nur dağıtır ve
feyz akıtır, sanırlardı. Meclisinden ayrılanlar evliyaya karşı saygı dolu gö-
nüllerle ayrılırlardı. Ahlakları ile ahlaklanmak için kendilerine çeki düzen
verirlerdi.
Şeyh (k.s.) Cezire’de bulunan Şeyh Ahmet Cezeri’nin (Melayı Cezeri)
ziyaretine gitti. Mela’nın (k.s.) türbesi iki katlıdır. Ziyaretçiler üst kattan
merdivenden inerek türbeyi ziyaret ettiler. Ama Şeyh Hazretleri (k.s.) in-
medi ve şöyle dedi: Bu şekilde Mela’yı ziyaret etmek benim açımdan ede-
be aykırıdır. Alt katın kitlenmiş kapısına gelerek ziyaret adabına göre dur-
du daha sonra ayrıldı. Mela’nın mertebesinden bahis edildi; “
Mela Şeyh
Abdülkadir Geylani seviyesindedir”
buyurdu.
Medine-i Münevvere’de ikamet eden ve Salih âlimlerden olan Molla
Necmettin şöyle diyordu: Şeyh (k.s.) buraya geldi, hayatta olan evliyaları
teker teker ziyaret etti ve onlardan dua istedi. Dönüşünde bana şöyle bu-
yurdu; Molla Necmettin! Afganistan’dan gelen âlimin ziyareti bana nasip
olmadı, göremedim. Görürsen selam ve saygılarımı kendilerine ilet, bize
dua etsinler.
Molla Necmettin Efendi şöyle buyurdu; uzun zaman ben de o zatı gö-
remedim. Bir gün yolda yürürken karşıma çıktılar. Aksakallı, vakarlı, her
tarafından takva belirtileri mevcut bir zat-ı paktı. Ellerinden öptüm ve Şey-
hin (k.s.) selamlarını, dua isteklerini kendilerine bildirdim. Şaşar gibi oldu,
yerinde durarak şöyle söyledi:
“İnsanlar sanırlar ki bende hayır ve bere-
ket vardır. Yarab! Beni affetmezsen insanların en şerlisi olacağım.”
Büyük Şeyh (Şeyh Ahmet el-Haznevi k.s.) evladına şu vasiyeti etmişti.
Bir beldeye gittiğinizde diri ve ölüleri ziyaret etmek size gereklidir. Yani
her yerde sağ ya da merhum Allah’ın dostları vardır. Nereye giderseniz
imkan dahilinde onların bereketlerine kavuşmak için, dualarını almak için,
sohbetlerinde muhabbetlerini arttırmak için ziyaretlerine gidiniz. Zira “be-
reket büyüklerledir” denilmiştir. Gene M. Necmettin’den şöyle duydum.
Şeyh hazretleri bir kısım aile efradı ile Medine-i Münevvere’de idi. O es-
nada siyadet sülalesine mensup Arvasi ailesinden bir grup gelmişti. Şeyh
(k.s.) onları yemeğe davet etti. Kendilerine şayeste bir hizmet yaptı. Yemek
yediler, kalan yemeği aile efradına sunarak şöyle buyurdu; arvasilerin falan
ŞEYH M. İZZETTİN EL-HAZNEVİ’NİN (K.S.) HAYATI