Page 221 - Sugra

Basic HTML Version

220
Dedim ki, Kurban bu Şeyh’in (k.s.) himmetindendir. Hayır, dedi. Bu ne
himmetimle ne de rehberliğinledir. Ancak büyük şeyhin (Şeyh Ahmet el-
Haznevi k.s.) himmeti ile olmuştur.
Aynı misafirlikte Ehli Beyt’ten ve ehli halden büyük âlim M. Kasım
Arvasi’de vardı. Şeyh (k.s.) koltuklarda oturmadığından ikisine özel olarak
battaniye serdiler. Şeyh (k.s.) M. Kasım Arvasi Hazretleri’nin huzurunda
battaniyede oturmadı, sohbet etmedi ve tövbe vermedi. M. Kasım Arvasi
Hazretleri durumu anlayınca yemekten hemen sonra ayrıldı ve Şeyh (k.s.)
irşad işine başladı. Çünkü M. Kasım Hazretleri Seyyit Sıbğatullah’ın (k.s.)
akrabasıydı. İşte erbabı kemal ve ashab-ı hal büyüklerin yanında hünerle-
rini gizler. Edep olarak hiçbir davada bulunmazlar.
İlahım kıl nasip bana edepten
Edepsizler uzaktır lütf-ı Rab’den
Kendisi ile uzun sohbet yaptık, her durumu ve işi acayipti. Ama edebi,
uygun davranışı bambaşka idi. Ondan beden kaşımasını görmedik, has-
talık nedeni ile inlemesini işitmedik. Gaflet halini kendilerinde sezmedik.
Zamanı boşa harcadığına rastlamadık. Balgam ve burun akıntısını yere at-
tığını müşahede etmedik. Hülasa, Şeyh (k.s.) bütün olgunluklara, İslami
faziletlere ve vicdani, evrensel duygulara sahip, bambaşka bir insandı.
İrşadi seferlerin birisinde Mersin’de idi. Bir gece tahminen saat üçe ka-
dar seyrü sülük yapan hocalara (herkese haline uygun) irşadı, talim, terbi-
ye, zikir ve fikir kurallarını öğretiyordu. Yaklaşık olarak beş saat bu durum
diz üstünde devam etti. Son olarak fakiri çağırdı. Uzun beklemeden, uyku-
suzluktan bedenime gelen şikayeti unuttum. Kapıyı açıp bulunduğu odaya
girdim. Gördüm ki fazla diz üstü oturduğundan gördüğü acı elemi gider-
mek için bir ayağını uzatmış, beni görür görmez ayağını topladı. Çünkü
müritler yanında, insanlar huzurunda ayağını uzatmıyordu. Hülasa, Şeyh
(k.s.) işi ile davranışı ile sözü ile özü ile örnek bir insan, şefkatli bir mual-
lim ve gerçek bir mürşit idi.
EVLİYA’YA KARŞI EDEBİ
Şeyh’in (k.s.) evliyaya karşı edebi zirvede idi. Onlardan konuştuğu an
diz üstünde dururdu. Beden durgunluğuna ve gönül huzuruna çok önem
KÜLLİYAT-I SUĞRA