209
            
            
              yasak ve haram kılmıştır. Zira Peygamberimiz (s.a.v.) kadınlara biat verdi-
            
            
              ğinde ve İslam’ın ahlakı üzerine yaşamaları hususunda söz aldığında hiçbir
            
            
              yabancı kadına el değdirmedi. Ne Mekke fethinde ve ne de herhangi bir
            
            
              yerde olsun, böyle bir olaya rastlanamamıştır.
            
            
              Yabancı kadınlara ihtiyaç dışında bakmak haram ise, bedenlerine el değ-
            
            
              dirmek daha ziyade haramdır. Çünkü el değdirmek; daha ziyade şehveti
            
            
              uyandırıp, lezzeti hızlandırır. İrşat davasında bulunan bir kimsenin dini
            
            
              bilip, uygulayan bir kimse olması gerekir. Yoksa “Yardıma muhtaç dede,
            
            
              Nerede kalmış himmet ede.”
            
            
              Diyorlardı ki: Tarikat şeriatın hizmetçisidir. Tarikatı şeriattan ayıran
            
            
              zındıktır (dini olmayan kimsedir). Tarikat şeriatın en güzel biçimde uygu-
            
            
              lanışıdır. Müslüman olarak yaşamak ve müslüman olarak ölmektir. Yüce
            
            
              Allah şöyle buyurur:
            
            
              132
            
            
              
            
            
              َ
            
            
              نو ُ
            
            
              م ِ
            
            
              ل ْ
            
            
              س ُ
            
            
              م ْ
            
            
              مُ
            
            
              تْ
            
            
              ن َ
            
            
              ا َ
            
            
              و ل ِ
            
            
              ا َّ
            
            
              نُ
            
            
              تو ُ
            
            
              مَ
            
            
              ت َ
            
            
              ل َ
            
            
              ف
            
            
              
                “Ancak Müslüman olarak, İslamiyet’i yaşar halde ölünüz.”
              
            
            
              5
            
            
              Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurur:
            
            
              
                “İnsan yaşadığı gibi ölür, öldüğü gibi haşr olunur.”
              
            
            
              Alimler derler ki: Şeriat gemidir. Tarikat denizdir. Hakikat YüceAllah’ın
            
            
              rızasına varmak, gönül odasının duvarının penceresinden ilim, irfan ve hik-
            
            
              met ışınlarının girmesi içindir, demişler. Er şeriat gemisine binerek tarikat
            
            
              deryasına girdikten sonra hakikat incisine varır. Bu metod olmayınca üçün-
            
            
              den dem vurmak davul sesine benzer. Davul sesi gür çıkar ama hikmetten
            
            
              uzak kaba bir sestir.
            
            
              Din; vahye dayalı herkesin, belki de her şeyin hakkı içinde korunmuş,
            
            
              uygulanması halinde dünya ve ahiretin mutluluğunu teminat altına alan
            
            
              ilahi bir kanundur. Son din; asrın ilim ve teknolojisine yaraşır, insan şerefi-
            
            
              ne yakışır hükme, hikmete sahip olan ve insan terbiyesine en şayeste olan
            
            
              İslam dinidir.
            
            
              Beşeri sistemler ne kadar düşünceye ve dikkate dayanırsa dayansın din
            
            
              olmaktan uzaktır. Çünkü beşeri sistemler tüm insanlığa değil, belli bir ulu-
            
            
              sun yararınadır. Her zamana ve her yere değil belli zaman ve belli bölge
            
            
              içindir. Dünya ve ahiret hayatı için değil sadece dünyaya yöneliktir. Maddi
            
            
              5 Bakara suresi, ayet 132
            
            
              ŞEYH  M.  İZZETTİN EL-HAZNEVİ’NİN (K.S.) HAYATI