Page 68 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
67
NAMAZ KILMAYANIN HÜKMÜ
Şafii, Maliki, Selef ve Halef’in çoğu derler ki, bir insan tembellikten
dolayı namazını bırakırsa kalbinde olan şüpheler giderilir, kendisine gere-
ken nasihatler edilir. Sonra kılmamaya devam ederse hadden öldürülür,
velâkin imanlıdır. Kendisine Müslüman muamelesi yapılır. Yani yıkanır,
kefenlenir, cenazesinin namazı kılınır, şerefli bir biçimde Müslümanların
mezarlığında defnedilir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur: “Allah (c.c.) beş namazları
farz kılmıştır. Güzelce abdest alan, onları vakitlerinde kılan, rükû ve hu-
şularını tam olarak yerine getiren kimseye Allah’ın mağfireti hak olur.
Bunu yapmayan kimsenin hiçbir hakkı Allah’ın üzerinde yoktur. İsterse
onu affeder, isterse ona azap verir.” Ebu Davud, İsnadı da sahihtir.
Hadisten anlaşılıyor ki, teriku’s-salât kâfir olamaz. Çünkü kâfir olan
kimsenin hazzı Allah’ın mağfiretinde yoktur.
Ahmet b. Hanbel, İbnü’l-Mübarek Hazreti Ali’den rivayet edildiği
gibi, derler: Tembellikten dolayı namazını bırakan mürtettir (dinden dö-
nendir). Tövbe edip namaz kılmaya devam ederse pekâlâ, güldür. Yoksa
küfren öldürülür, cenazesine de Müslüman cenazesinin işlemi yapılmaz.
Peygamber (s.a.v.) buyurur: “Bizimle onların arasındaki sözleşme
namazdır. Onu bırakan kimse gerçekten küfre uğramıştır.”
Ebu Hanife, Sevri, Müzeni ve Kufe âlimlerinin çoğu derler: Namazı
bırakan kimse kınanır, namaz kılmaya başlayıncaya dek cezaevine tıkanır.
Ne zaman tövbe edip namaza başlarsa serbest bırakılır.
26
ﻢﻴﺣﺮﻟﺍ ﻦﲪﺮﻟﺍ ﷲﺍ ﻢﺴﺑ
ﻰﹶﻠﻋَﻷﺍ ﻚّﹺﺑﺭ ﻢﺳﺍ ﹺﺢّﹺﺒﺳ
*
ٰﻯﻮﺴﹶﻓ ﻖﹶﻠﺧ ﻱﺬﱠﻟﺍ
* ﺍﻭ
ٰﻯﺪﻬﹶﻓ ﺭﺪﹶﻗ ﻱﺬﱠﻟ
*
ٰﻰﻋﺮﻤﹾﻟﺍ ﺝﺮﺧﹶﺃ ﻱﺬﱠﻟﺍﻭ
*
ٰﻯﻮﺣﹶﺃ ًﺀﺎﹶﺜﹸﻏ ﻪﹶﻠﻌﺠﹶﻓ
*
“Yaratıp hemen denkleştiren, ölçülü yapıp hemen yönlendiren, ot-
lağın bitkisini çıkartıp hemen onu siyah, kuru kırıntı kılan, Yüce Rabbinin
adını pak bil.”
27
26 Bu konuyu delilleriyle detaylı bir biçimde bilmek için İmam-ı Nevevi’nin Mecmu’una mü-
racaat edilsin. Mecmu’, 3/16.
27 A’la, 1-5.