Page 67 - Vusta

Basic HTML Version

66
HÜSNÜ GEÇER
HÜKÜM
Kazaya kalmış farz namazların acele ile kaza edilmesi vaciptir. Ge-
ciktirme ikinci bir suçtur. Zira kazaya kalmış namazların kazasının gecik-
tirilmesi dinî dikkate almamak demektir. Bu hükümde dört mezhep müt-
tefiktirler. Fakat Şafiiler: “Farz namaz uyku gibi bir mazeretten dolayı
kazaya kalmış ise kazasında acele etmek farz değildir” derler.
FARZ KAZASI OLAN KİMSE
SÜNNET KILABİLİR Mİ?
Hanefiler: “Farz namazın kazası boynunda bulunan kimse Kuşluk
namazının, Tesbih namazının, Tahiyyatu’l-mescidin, Teheccüdün, Tera-
vihin haklarında hadis varit olan ratibeler gibi namazların dışında herhan-
gi bir nafileyi kılamaz” derler.
Şafiiler: “Özürsüz kazası olana her sünnet, ratibe de olsa haramdır.
Çünkü borçlu iken boynunu borçtan kurtarır, sonra sadaka gibi hasenatla
uğraşır” derler.
Malikiler: “Boynunda farz kazası olan kimseye sabah sünnetlerinin,
vitrin ve bayram gibi önemli toplumsal namazların dışında herhangi bir
sünnetin kılınması haramdır. Velâkin tahiyyatü’l-mescid ve ratibeler gibi
kısa sünnetlerin kılınmasına ruhsat verilmiştir” derler.
Hanbelîler: “Farz kazası olan kimseye bağımsız sünnetlerin kılınması
kesinkes haramdır. Velâkin vitir ve ratibeler gibi bağımlı sünnetlerin
kılınması caiz olmakla beraber, ratibe sünnetleri ve vitirleri terk edip ye-
rine farzın kazasıyla uğraşmak evladır” derler.