Page 285 - Vusta

Basic HTML Version

284
HÜSNÜ GEÇER
laşması, kibirlilikten ve ululuk taslamaktan değildir. Yaklaşması da hile-
den ve aldatmaktan değildir.
Hemmam bir bağırdı ve bayıldı. Bir daha da ayılmadı. Emirü’l-
Müminin “Vallahi! Ben bunun başına geleceğinden daha önce kor-
kardım.” Sonra “Üstün kaliteli mevizeler elbette ki böyle etki yapar” bu-
yurdu.
Birisi “Sana ne oldu ya Emire’l-Müminin?” dedi. Hemen “Yazıklar
olsun sana, her ecelin bir zamanı var, onu aşamaz. Her şeyin bir zamanı
var, onu geçemez. Yavaş ol. Benzerine dönme. Ahenksiz soru sorma.
Edep kurallarına bağlı kal. Herhâlde şeytan diline üfürmüştür” dedi.
174
Efendimiz (s.a.v.) buyurur:
ﹶﻼﹶﻜﹾﻟﺍ ﻦﻣ ﱠﻥﺍ
ﹰﺍﺮﺤِﺴﹶﻟ ﹺﻡ
Şüphesiz bazı konuşmalar sihirdir.” Sihir gibi etkili
olur, sihir gibi aklı kapar, sihir gibi dikkati celbeder.
Ve buyurur: “
ﹰﺔﻤﹾﻜﺤﹶﻟ ﹺﺮﻌﺸﻟﺍ ﻦﻣ ﱠﻥﺍ
Şüphesiz şiirin bir kısmı hikmettir.” Gü-
zel sözün özüdür. Bilginin balıdır. Akli ve nakli ilimlerin sızıntısıdır.
Çünkü şiir, kuvvetli düşüncenin mahsulüdür. Dil ile gönülde bulunanın,
meramın en güzel ifadesidir.
GÜZELLİK
Güzellik beğenilen işte, beğenilen konuşmada, beğenilen düşüncede,
beğenilen şekilde ve beğenilen her şeyde olabilir.
Güzellik nede ve nerede olursa sevgi de oradadır. Zira ışık güneşten,
ısı ateşten, soğukluk kardan ayrılamadığı gibi sevgi de güzellikten
ayrılamaz.
O zaman güzel konuş, güzel düşün, güzel çalış, güzel ibadet et, Allah
yolunda güzel malı harca, insanlarla güzel geçim yap, komşulukta ve be-
şeri münasebetlerinde güzel davranışlarda bulun.
Hülasa; güzellik, senin her işinde her gidişatında her düşünce ve
bakışında olmalıdır.
174 Nehcü’l-Belağa, Hutbe: 41.