Page 220 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
219
şer getirir. Çünkü insanı insaniyet derecesinden şehvetine sınır bilmeyen
hayvanların derekesine düşürür.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Gözlerinizi ka-
patınız, ferçlerinizi koruyunuz. Yoksa Yüce Allah yüz perdenizi yırtar ve
ayıplarınızla açığa çıkarsınız.”
133
Ve Rabbinden rivayet ederek şöyle der ki: “Nazar (yabancıların birbi-
rine bakışı) şeytan oklarından zehirli bir oktur. Korkumdan dolayı nazarı
terk eden kimseye karşılık olarak kalbinde lezzetini hissettiği bir iman
vereceğim.”
134
Ve buyurur: “Allah’ın haram kıldığı alanlardan kapatılmış, Allah yo-
lunda uykusuz kalmış, Allah korkusundan sinek başı gibi yaş dökmüş
gözden başka her göz, kıyamet gününde ağlayacaktır.”
Ve buyurur: “Siz kendinizde altı hasleti bulundurun, ben de sizin
cennete girmenize kefil olacağım: Konuştuğunuz zaman doğru konuşun,
söz verdiğiniz zaman tam olarak yerine getirin, bir emaneti kabul ettiğiniz
zaman eksiksiz olarak sahibine iade edin, ferçlerinizi koruyun, gözlerinizi
kapatın ellerinizi (haram olanlardan) çekin.”
135
Bu hadislerin tümü apaçık gösterir ki, –zina bir yana– zinaya götüre-
cek sebeplere bile yaklaşılmamalıdır. Çünkü sebeplere asılan müsebbibe
de gidebilir. Onun için “Araçlar, amaçların hükmündedir” denilmiştir.
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “
ﻮﹸﻈﹶﻔﺤﻳﻭ ﻢﻫﹺﺭﺎﺼﺑﹶﺃ ﻦﻣ ﺍﻮﻀﻐﻳ ﲔﹺﻨﻣﺆﻤﹾﻠّﻟ ﻞﹸﻗ
ﻢﻬﺟﻭﺮﹸﻓ ﺍ
ﺤﻳﻭ ﻦﻫﹺﺭﺎﺼﺑﹶﺃ ﻦﻣ ﻦﻀﻀﻐﻳ ﺕﺎﻨﻣﺆﻤﹾﻠّﻟ ﻞﹸﻗﻭ * ﹶﻥﻮﻌﻨﺼﻳ ﺎﻤﹺﺑ ﲑﹺﺒﺧ ﻪﱠﻠﻟﺍ ﱠﻥﹺﺇ ﻢﻬﹶﻟ ٰﻰﹶﻛﺯﹶﺃ ﻚﻟٰﹶﺫ
ﹶﻻﻭ ﻦﻬﺟﻭﺮﹸﻓ ﻦﹾﻈﹶﻔ
ﻦﻳﺪﺒﻳ
ﱠﻻﹺﺇ ﻦﻬﺘﻨﻳﹺﺯ
ﻮﻴﺟ ٰﻰﹶﻠﻋ ﻦﻫﹺﺮﻤﺨﹺﺑ ﻦﺑﹺﺮﻀﻴﹾﻟﻭ ﺎﻬﻨﻣ ﺮﻬﹶﻇ ﺎﻣ
ﻦﹺﻬﹺﺑ *
Mümin erkeklere söyle ki, kısmen
gözlerini kapatsınlar ve ferçlerini korusunlar. Bu, kendilerine daha temiz-
dir (daha iyidir). Gerçekten Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Mümine
kadınlara da söyle ki kısmen gözlerini kapatsınlar, ferçlerini korusunlar,
açılması gerekli olandan başka ziynetlerini göstermesinler, başörtülerinin
bir kısmını yakalarına vursunlar.”
136
133 Taberanî.
134 Hâkim.
135 Hâkim.
136 Nur, 30-31.