Page 137 - Vusta

Basic HTML Version

136
HÜSNÜ GEÇER
Gelenlerin içinde Bırtiyan aşiretine mensup Şevdergil’den ünlü zen-
gin Hacı Muhammed Kekeç Kosi, Şeyh Hazretleri’ne o zamana göre az
da sayılmaz bir para verdi. Şeyh parayı aldı. “Bu nedir?” diye sordu.
“Hacı Muhammed, duyduğuma göre sizin çok talebeleriniz ve misafirle-
riniz vardır. Bu da size yardımım olsun, kabulünü rica ederim.”
Şeyh “Ben zenginim, kimseden para almadım, almam. Veren el, alan
elden üstündür. Alan kimse saygıya ve tarikat vermeye şayeste olamaz.
Muhtaç olanlara yardım edersen sevabın daha ziyade olur” diyerek pa-
rasını kendisine iade ettiler ve şu hadisin metnini kendisine okuyup
açıkladılar: “Yüksek el, alçak elden hayırlıdır. (Yardım ettiğin zaman)
yakın akrabandan kimin hakkı boynunda varsa ondan başla. Sadakanın en
hayırlısı zenginlik hâlindedir. Yüce Allah temizlik isteyen kimseyi temiz
eder. (Muhtaç olduğu hâlde şerefini korur, kimseden bir şey istemeyen
insanın şerefini muhafaza eder.) Kanaatkâr davrananı, sadece Allah’tan
isteyeni, Allah zengin eder.”
72
Bu olaydan sonra Şeyh’in etrafında bulunan büyük cemaat, gerçeği
görünce daha ziyade nasihatlerine kulak verdiler ve yaptığı İslami
çağrısına can-ı gönülden amade oldular.
Evet, irşadın gölgesi altında mal toplamak, dilenmek her illeti gerek-
tiren büyük bir zillettir. Zillet içinde yaşayan, insanların maneviyatını ve
morallerini düzeltip yükseltmeye nasıl şayeste olabilir?
1960 yılında büyük âlim, zamanın mürşidi Şeyh Hazretleri’nin ağa-
beyi olan Şeyh Alâeddin ile Suriye çölünde bulunan ve göçebe olarak ya-
şayan bedevi Arapları irşat etmek için on bir âlimin refakatinde sefere
çıktım. Beraberinde bulunan cemaati idare edecek üç günlük erzakı evden
aldı. Hemen hemen üç gün yol kat ettiğimiz hâlde çaydan ve sudan başka
bir şey, hiçbir evde yemedik ve içmedik.
Bir Arap ağasının (Şeyh Mansur) evinde misafir kaldık. Adam dört-
beş hayvan kesti. Misafirlerine en güzel şekilde ikram etti.
Şeyh Hazretleri kendisine dedi ki: “Bir arabamızda benzin azalmıştır.
Bize parayla bir miktar benzin temin ediniz ki, onunla Kamışlı’ya kavu-
72 Buhari, 117.