5
            
            
              TAKDİM
            
            
              Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Salat ve selam O’nun Habîb-i
            
            
              Edîbi Hz. Muhammed Mustafa’nın —aleyhi ekmelü’t-tehaya—, temiz
            
            
              ehl-i beytinin ve güzîde ashabının üzerine olsun.
            
            
              Külliyat-ı Suğra namıyla vücuda gelen bu eser, içerisinde beş ana bö-
            
            
              lüm ihtiva etmektedir. Birinci bölümde ehl-i sünnet ve’l-cemaat akîdesine
            
            
              mensub her müslümanın bilmesi gereken itikadî konular gayet özlü bir
            
            
              şekilde ele alınmış ve vüzuha kavuşturulmuştur. İkinci bölüm Üstadımızın
            
            
              (El-Hazîn  Hüsnü Geçer) daha önce Arapça olarak kaleme aldığı ve mat-
            
            
              bu olan “Mevahib” adlı eserinin tercemesi olup içerisinde mana alemine
            
            
              ve çok çeşitli konulara ait hakikatler, sırlar ve incelikler maddeler halinde
            
            
              yazılmıştır. Dikkatlice okuyanlara Tasavvuf büyüklerinin engin ve derin
            
            
              dünyasını, onların eşsiz ahlakını ve olgun mü’min firasetini kazandıraca-
            
            
              ğında şüphe olmayan bu bölümü Seydamız; tarik-ı Nakşibendiye de halefi
            
            
              olduğu Şeyh’i Muhammed İzzeddin el-Haznevî’nin (k.s.) vasiyeti üzerine
            
            
              yazmıştır. Terceme de kendileri tarafından yapılmıştır.
            
            
              Üçüncü bölüme Üstadımızın gençlik zamanında tasavvufa eleştiride
            
            
              bulunanlara cevaben yazmış olduğu bir risalesi konuldu.
            
            
              Dördüncü bölümde Seyda, Şeyh Muhammed İzzeddin el-Haznevî’nin
            
            
              (k.s.) hayatını, beşinci bölümde ise O’nun herbiri inci ve cevher olan söz-
            
            
              lerini kaleme aldı.
            
            
              Eserin her satırında Peygamber Efendimiz’in pak sünnet-i seniyyesini
            
            
              ve O’nun gerçek varisleri olagelen, tasavvuf ocağında yetişmiş alimlerin
            
            
              ruh iklimlerinden esen mana meltemlerini teneffüs edeceksiniz. Allahı ta-
            
            
              nımanın anahtarı olan kendimizi tanımanın basamaklarını ve merhalelerini
            
            
              ehil bir kalemden gayet tatlı ve vazıh bir tarzda alacak; kainata Kur’an
            
            
              ve Sünnet’in nuruyla nasıl bakılması gerektiği hususunda çok nükteli ve
            
            
              özgün cümlelere tanık olacaksınız. Cenab-ı Hak Hocamıza sıhhat, afiyet
            
            
              ve ömrüne bereket ihsan buyursun. Çalışmaları için kuvvet, tevfik ve ina-
            
            
              yetini daim eylesin. Amin...
            
            
              
                Müellifin Kısa Terceme-i Hali:
              
            
            
              Hüsnü Geçer Hocaefendi 1943 yılında Bingöl’ün Kiğı kazasının Tü-