Page 291 - Sugra

Basic HTML Version

290
72- Derlerdi ki: Tarikat kendisini görmeyenlerin yarış meydanıdır.
73- Derlerdi ki: Varsayım olarak birkaç kardeş vardır. Mühendis, doktor,
zengin, kumandan, en küçükleri de din alimidir. Çıkılmaz bir olaya uğradı-
lar, çıkmayı bulmak için toplanıp istişare ettiler. Görürsün ki tüm kardeşler
alimin görüşüne meylettiler. Çünkü alim; sade, doğru, derin ve uzak ufuk-
ları görür, kuvvetli düşünce sahibidir. Dar günde itibar, makam ve mevkii
bıraktılar; küçük kardeşlerinin re’yini beğendiler. Zira ilim nurdur, ışıktır,
çaredir, çıkış yoludur, öyle ise okuyun, alim olun.
74- Çoğu zaman ilmin yüksek derecesini Hazret-i Ali’nin (k.v.) şu ma-
naları ifade eden sözleri ile gösterirdi.
“Üstünlük sadece ilim ehlinedir.
Onlar hidayet isteyenlere hidayet delilleridir. Her insanın değeri yaptı-
ğı güzel iş ile ölçülür. Cahiller ilim ehline düşmandırlar. İlmi ele geçir,
onunla ebedileşirsin. Herkes ölür ama ilim ehli ilmin bereket ve şerefin-
den ötürü kalıcıdırlar. ”
75- Derlerdi ki: Tarikat büyüdükçe yükü hafifleşir, ama tarikatın büyü-
mesi hizmetin ikramın ve çalışmanın sadeliğine bağlıdır. Niyet sade ol-
mayınca ihlas olamaz. İhlas olmayınca toplum olamaz, olsa bile her an
dağılmaya mahkumdur. Bulanık suyun etrafında toplum olur mu?
76- Derlerdi ki: Alim olan insan Şeyh’in davranışını iyice inceledikten
sonra teslimiyet kararını verir. Sünnet-i seniyyeye uyar ise “evet” der.
Cahil ise; kör gibi gürültülü görülen bir toplumu, hisleri coşturan bir
sesi görünce hemen yuları ele verir. Toplum olgun ise tez olgunlaşır. De-
ğilse hatayı doğru, batılı hak ve zararı yarar görerek mahvu perişan olur.
Çünkü yanında sınama mehiki ve tartma terazisi yoktur.
77- Derlerdi ki buluttan yağan rahmet bazı topraklarda diken, bazısında
ekin, bazısında tuz ve bazısında buz olur. Çünkü toprağın her bölgesinin
başka başka özelliği vardır. İnsan-ı kamil dediğimiz tarikat şeyhinden el-
betteki feyz, nisbet, nur ve nazar müridlere gider. Ama bazısına yarar bazı-
sına zarar olur, çünkü herkes bir seviyede değildir.
Nur-ı Muhammedi (a.s) siyah Bilal’e (r.a) manevi aklık olur, Ebu
Cehil’e zifiri karanlık olur. Dünyayı aydınlatan kocaman güneş yarasalara
ışık kaynağı, görme ocağı olur mu?
78- Derlerdi ki: Allah (c.c.) mahluk korkusunu kalbime bırakmamıştır.
Hiçbir zaman yerinde olan cesaretten zarar görmemişem.
KÜLLİYAT-I SUĞRA