249
            
            
              
                “Şüphesiz yumuşaklık bir şeyde olursa, mutlaka onu süsler. Bir şey-
              
            
            
              
                den çıkarsa, onu da mutlaka çirkinleştirir.”
              
            
            
              39
            
            
              Ve yine devamında buyurmuştur ki:
            
            
              .» ُ
            
            
              ه َّ
            
            
              ل ُ
            
            
              ك َ
            
            
              ر ْ
            
            
              ي َ
            
            
              خ ْ
            
            
              لا ِ
            
            
              م َ
            
            
              ر ْ
            
            
              ح ُ
            
            
              ي َ
            
            
              ق ْ
            
            
              ف ِّ
            
            
              رلا ِ
            
            
              م َ
            
            
              ر ْ
            
            
              ح ُ
            
            
              ي ْ
            
            
              ن َ
            
            
              م«
            
            
              
                “Yumuşaklıktan yoksun olan kimse her hayırdan yoksundur.”
              
            
            
              40
            
            
              2. Mürşit irşat esnasında geniş bilgisine, net ve anlaşılır edasına, fesa-
            
            
              hatli ve belagatli konuşmasına değil Yüce Allah’ın lütfuna sığınarak kudre-
            
            
              tine dayanır. Çünkü mürşit konuşur, açıklar, davet eder ama dinleyenlerde
            
            
              heyecanı, etkilenmeyi yaratan ancak Yüce Allah’tır. Değirmenin üst taşına
            
            
              durmadan vuran, gür ses çıkaran, buğday oluğunu sallayan, ağaçtır. Ama
            
            
              esmeri beyazlatan, serti yumuşatan, taneleri öğüten taştır.
            
            
              3. Mürşit irşat esnasında mümkün derecede gafletten uzak, kalbi Yüce
            
            
              Allah’ın zikriyle mamur olmalıdır. (Çünkü konuşmak pilav ise mesela; zi-
            
            
              kir yağdır. Konuşmak meyve ise mesela; zikir lezzetidir. Konuşmak fabrika
            
            
              ise mesela; zikir ürünüdür. Konuşmak deniz ise mesela; zikir onun balığıdır,
            
            
              incisidir. Konuşmak sermaye ise mesela; zikir mahsulüdür, kârıdır.) Onun
            
            
              için Yüce Allah (c.c.), bilgiyi almak için insanı, kalpleri Yüce Allah’ın zik-
            
            
              ri ile mamur olan âlimlerden sormaya yöneltir ki buyurur:
            
            
              43
            
            
              
            
            
              
                لا
              
            
            
              َ
            
            
              نو ُ
            
            
              م َ
            
            
              ل ْ
            
            
              عَ
            
            
              ت َ
            
            
              ل ْ
            
            
              مُ
            
            
              تْ
            
            
              ن ُ
            
            
              ك ْ
            
            
              ن ِ
            
            
              ا  ِ
            
            
              ر ْ
            
            
              ك ّ
            
            
              ذِ
            
            
              لا َ
            
            
              ل ْ
            
            
              ه َ
            
            
              ا او �
            
            
              ُ
            
            
              لَ ٔ
            
            
              ـ ْ
            
            
              س َ
            
            
              ف
            
            
              
                “Bilmezseniz zikir ehline (ilim ehline) sorunuz.”
              
            
            
              41
            
            
              Ve buyurur:
            
            
              43
            
            
              
            
            
              
                ج
              
            
            
              ى ٰ
            
            
              غ َ
            
            
              ط ُ
            
            
              ه َّ
            
            
              ن ِ
            
            
              ا َ
            
            
              ن ْ
            
            
              و َ
            
            
              ع ْ
            
            
              ر ِ
            
            
              ف ى ٰ
            
            
              ل ِ
            
            
              ا �
            
            
              ا َ
            
            
              ب َ
            
            
              ه ْ
            
            
              ذ ِ
            
            
              ا
            
            
              42
            
            
              
            
            
              
                ج
              
            
            
              ى �
            
            
              ر ْ
            
            
              ك ِ
            
            
              ذ ى �
            
            
              ف ا َ
            
            
              ي ِ
            
            
              ن َ
            
            
              ت َ
            
            
              ل َ
            
            
              و ى �
            
            
              تا َ
            
            
              ي ٰ
            
            
              ا ِ
            
            
              ب َ
            
            
              كو ُ
            
            
              خ َ
            
            
              ا َ
            
            
              و َ
            
            
              تْ
            
            
              ن َ
            
            
              ا ْ
            
            
              ب َ
            
            
              ه ْ
            
            
              ذ ِ
            
            
              ا
            
            
              44
            
            
              
            
            
              ى ٰ
            
            
              ش ْ
            
            
              خ َ
            
            
              ي ْ
            
            
              و َ
            
            
              ا ُ
            
            
              ر َّ
            
            
              ك َ
            
            
              ذَ
            
            
              ت َ
            
            
              ي ُ
            
            
              ه َّ
            
            
              ل َ
            
            
              ع َ
            
            
              ل اً
            
            
              ن ِ
            
            
              ـ ّ
            
            
              ي َ
            
            
              ل ً
            
            
              ل ْ
            
            
              و َ
            
            
              ق ُ
            
            
              ه َ
            
            
              ل َ
            
            
              لو ُ
            
            
              ق َ
            
            
              ف
            
            
              
                “Sen ve kardeşin Harun, ayetlerimi götürün, zikrimde gevşemeyin,
              
            
            
              
                Firavuna gidin. Çünkü o, azmış, haddini aşmış. Hemen ona yumuşak
              
            
            
              
                sözü söyleyin, umulur ki; etkilenir veya korkar.”
              
            
            
              42
            
            
              4. Mürşid irşadında olgun derecede bilgin olmalıdır. Çünkü cehalet çev-
            
            
              reyi bilmemektir. Hastalığı teşhis edememektir. Ve cehaletle irşat, hastaya
            
            
              39 Ebû Dâvûd, hadis no 4808
            
            
              40 Ebû Dâvûd, hadis no 4809
            
            
              41 Nahl suresi, ayet 43; Enbiyâ suresi, ayet 7
            
            
              42 Tâhâ suresi, ayet 42-44
            
            
              ŞEYH  M.  İZZETTİN EL-HAZNEVİ’NİN (K.S.) HAYATI