224
            
            
              
                den boşaltmalıdır ve varlığını o huzura vermelidir”
              
            
            
              der. Zira evliyanın
            
            
              huzurunda gönül, âlimin huzurunda dil korunmalıdır.
            
            
              Şeyh (k.s.) ziyaretini son derece edebe uygun, sükûnet içinde yapardı.
            
            
              Her an velinin kemalatından kendilerine nida gelir gibi olurdu. Nasıl ki
            
            
              
                hazırlıklı ol, tedbirini al, fırsatı ganimet bil ki nispetten gelen nasibini
              
            
            
              
                yitirmeyesin
              
            
            
              , nidasını işitirdi.
            
            
              Hz. Musa (a.s.)’a:
            
            
              12
            
            
              
            
            
              
                ط
              
            
            
              ى ً
            
            
              و ُ
            
            
              ط ِ
            
            
              س َّ
            
            
              د َ
            
            
              ق ُ
            
            
              م ْ
            
            
              لا ِ
            
            
              دا َ
            
            
              و ْ
            
            
              لا ِ
            
            
              ب َ
            
            
              كَّ
            
            
              ن ِ
            
            
              ا
            
            
              
                ج
              
            
            
              َ
            
            
              ك ْ
            
            
              ي َ
            
            
              ل ْ
            
            
              عَ
            
            
              ن ْ
            
            
              ع َ
            
            
              ل ْ
            
            
              خا َ
            
            
              ف
            
            
              
                “İki ayakkabını çıkar, şüphesiz sen kutsal vadide; Tuva’dasın”
              
            
            
              12
            
            
              diye söylenen emre binaen Yüce Allah’ın emrine imkan dahilinde imtisal
            
            
              ederdi. Her zaman olduğu gibi evliyayı ziyaret ederken ziyadesi ile edep
            
            
              ve huzurunu korurdu. İçinde veli bulunan mezarlığa ayakkabı ile girmezdi.
            
            
              Mesela yaz dahi olsa Cennet ül-Baki’yi, Cennet ül-Muallâyı, kış da olsa
            
            
              Nurşin mezarlığını yalın ayakla veyahut sadece çorapla ziyaret eder ve
            
            
              “tarikat edeptir” derdi.
            
            
              
                TEVEKKÜLÜ
              
            
            
              Şeyh (k.s.), her fazilette olduğu gibi tevekkülde de, Yüce Allah’a tes-
            
            
              lim olmada da zirvede idi. Çok korkunç hadiselerde, çok büyük olaylarda
            
            
              daha ziyade gayret ederdi, çalışmasında azmi artardı. İlmi, dini, ameli ve
            
            
              mali irşadına daha fazla önem vererek alanını genişletirdi. Hatta en çetin
            
            
              durumlarda irşatla ilgili şevki daha üstün boyutlara kavuşurdu.
            
            
              1989 tarihinde Türkiye’ye geldi. İstanbul’da bir dervişin (yazar kendisi-
            
            
              ni kasd ediyor) evinde misafir oldu. Derviş tövbe vermesini kendilerinden
            
            
              istedi. Hâlbuki devlet tarafından sıkıca takip ediliyordu. Durumu bilen bir
            
            
              âlime danıştı. Hoca: Kurban! Adım adım gözetleniyoruz. İçimizde tanıma-
            
            
              dığımız hayli insan mevcut, cami dolup taşıyor, gece olduğu halde evden
            
            
              camiye kadar aynı gündüz gibi cadde ziyaretçi insanlarla kaynıyor, durum
            
            
              bundan ibarettir. Siz bizden daha iyisini bilirsiniz, dedi.
            
            
              Şeyh (k.s.) biraz murakabeden sonra;
            
            
              
                tevekkeltü alellah (Allah’ın
              
            
            
              
                kudretine dayandım), lütfuna sığındım, şanına teslim oldum
              
            
            
              , diyerek
            
            
              çok sıcak bir sohbeti müteakip el uzatıp tövbe vermeye başladı.
            
            
              Baas partisi Suriye’de hâkim olunca hükümetin vasıtasıyla, hasetçilerin
            
            
              12 Tâhâ suresi, ayet 12
            
            
              KÜLLİYAT-I SUĞRA