212
            
            
              Salik, bu kalbi zikirde belli bir sayıya ve bu İslami davranışta belli bir
            
            
              seviyeye varınca Şeyh (k.s.) kendisine letaif (kalp, ruh, sır, hafi, ahfa, nefs)
            
            
              zikrini telkin ederdi.
            
            
              Salikin letaifi bu makamda nefsin zulmetinden maddi arzusundan kurtu-
            
            
              larak muhabbet ve şevk kanatlarıyla uçup, mertebelerine kavuşurlar kalbe
            
            
              nur ve tecelli, ruha sevgi ve coşku, sırra amaç ve hedef birliği, hafiye is-
            
            
              tiğrak (zuhurat ve şuunata dalma durumu), ahfaya izmihlal (Yüce Allah’ın
            
            
              sevgisinde, azametinde ve tefekküründe yok olma hali) hâsıl olur. Öyle ki,
            
            
              salik her zerresini zikirde hisseder, varlığı titreşim, çaba çalışmada görür.
            
            
              Canlı cansız her şeyin nurla kaynadığını sezer. Yüce Allah’ın:
            
            
              88
            
            
              
            
            
              ِ
            
            
              با َ
            
            
              ح َّ
            
            
              سلا َّ
            
            
              ر َ
            
            
              م ُّ
            
            
              ر ُ
            
            
              مَ
            
            
              ت َ
            
            
              ى ِ
            
            
              ه َ
            
            
              و ً
            
            
              ة َ
            
            
              د ِ
            
            
              ما َ
            
            
              ج ا َ
            
            
              ه ُ
            
            
              ب َ
            
            
              س ْ
            
            
              حَ
            
            
              ت َ
            
            
              لا َ
            
            
              ب ِ
            
            
              ج ْ
            
            
              لا ى َ
            
            
              ر َ
            
            
              ت َ
            
            
              و
            
            
              
                “Dağları durgun ve cansız görürsün ama onlar bulutların geçmesi
              
            
            
              
                gibi geçerler.”
              
            
            
              7
            
            
              kelamının sırrını belirgin bir şekilde anlar.
            
            
              Salik bu devrede emr âleminin son zirvesindedir. Ondan seyr-i sıfata,
            
            
              ondan seyr-i esmaya, ondan şuunata, ondan marifet-i zata gider. Bu mekan
            
            
              mana aleminde uçuşan evliyanın ulaştıkları son derecedir. Orada herkes
            
            
              kabiliyet ve gücüne göre mutluluk ve saadetten nasibini alır.
            
            
              Salik bu makamda nurlar ve ışınlar içindedir. Hal ve zuhurat merkezin-
            
            
              dedir. Kuvvetli bir biçimde amaca bağlandığından dünyanın çok işinden
            
            
              ilgisi kesiktir. Hatta ahiretin nimetini bile gözetmemektedir. Yüce Allah
            
            
              buyurur:
            
            
              50
            
            
              
            
            
              ٌ
            
            
              ني �
            
            
              ب ُ
            
            
              م ٌ
            
            
              ري �
            
            
              ذَ
            
            
              ن  ُ
            
            
              هْ
            
            
              ن ِ
            
            
              م ْ
            
            
              م ُ
            
            
              ك َ
            
            
              ل ى �
            
            
              ّ
            
            
              ن ِ
            
            
              ا
            
            
              
                ط
              
            
            
              ِ
            
            
              ه ّٰ
            
            
              للا ى َ
            
            
              ل ِ
            
            
              ا او � ُّ
            
            
              ر ِ
            
            
              ف َ
            
            
              ف
            
            
              
                “Her şeyden kesil Allah’a git. Gerçekten ben sizi O’dan apaçık bir
              
            
            
              
                uyarıcıyım.”
              
            
            
              8
            
            
              Salik bu makamda daimi zikirdedir. Dünyanın en önemli işi bile onu
            
            
              halinden, fikrinden ayıramaz. Herkesçe sevilir, durumu imrenilir.
            
            
              
                Nefy ve İsbat:
              
            
            
              Şimdiye kadar yapılan zikir kalbi ve cemali idi. Bu merhalede belli bir
            
            
              noktaya varıldıktan sonra organik ve celali zikre başlanır.
            
            
              Salik bu çeşit zikir ile meşgul olurken bir halden bir hale, bir tecelli-
            
            
              den bir tecelliye ve bir zuhurattan bir zuhurata gider. Fakat bunların tümü
            
            
              7 Neml suresi, ayet 88.
            
            
              8 Zâriyât suresi, ayet 50
            
            
              KÜLLİYAT-I SUĞRA