Page 196 - Sugra

Basic HTML Version

195
sevgileri yerinde, buğuzları artıyor, gün geçtikçe şeref çarşısından piyasa-
ları düşüyor. Kendilerine karşı umumi düşmanlık ve genel kin besleniyor.
Yıllar sonra heykelleri devriliyor. Halk heykellerine ve türbelerine düşman
kesiliyor. Sökülmemek ve yıkılmamak için başlarında nöbetçi dikiliyor.
Bu genel kin, böyle sivrilerin mutsuzluğuna delil olarak yetmez mi?
Bazı ülkelerde bazı sivrilere karşı sevgi artsın diye heykeller dikiliyor.
Gafiller bu bir ihsandır diye kabul ederler. Haberleri yoktur ki, Yüce Allah
o sivrilerin kara heykellerini sahiplerinin karanlığına delalet etmek için ve
onları gönüllerinde soğutmak için diktiriyor.
Yer ve göğün hazinelerinin anahtarı Yüce Allah’ın elindedir. İzzet ve
zillet ondan gelir. Dilediğini aziz ve dilediğini zelil yapar.
Meşhur alim ve fıkıhçı, Molla Muhammet, Molla Reşit, Şeyh Ahmet
Haznevi (k.s.) medresesinde 11 yıl müderris olarak çalışır. Günde binler-
ce insan gelip, Şeyh Ahmet’in feyzinden müstefit olduğunu ve yüzlerce
alimin terbiyesinde kemale erdiğini görmekle beraber kendilerine teslim
olmuyor.
Sadatların adeti olduğu gibi Şeyh Ahmet Haznevi de yatsıdan sonra
sohbet ederlerdi. Bir gece yatsıyı kıldırdıktan hemen sonra mutadını bı-
rakarak Molla Muhammedi yanına alır ve sohbet meclisinden uzaklaşır.
Ve diyorlar: Molla Muhammet! Abi hayat çeşmesi yanında durup da su-
sanmışa veyahut Hatem-i Tai sofrasında bulunup da aç kalmışa şaşarım.
11 yıldır yanımdasın bey‘at etmiyorsun da, benden keramet bekliyorsun.
Keramet senin gibi alimlere gösterilmez. Çünkü alim şeyhin istikametine
bakar. Şeyhin, şeriat-ı ğarranın hükümlerine göre davranması ve sünnet-i
seniyyeye itibar etmesi en büyük keramettir. Âlimlerin yanında bundan
daha büyük keramet bulunmaz. Diğer tür kerametler şeker, çikolata ve ba-
dem gibidirler. Ancak küçük ruhlu avam tabakasına icap ederse gösterilir.
Ta ki tarikat ve mürşitlerine ısınsınlar ve bağlansınlar ki daha ziyade fayda
görsünler.
Görmüyor musun? Günde binlerce insan bize akıyor. Nice hırsız hırsız-
lığını, nice içkici ve işkenceci içkisini ve işkencesini ve nice bozuk ahlak
sahipleri ahlakını bu tarik sayesinde bırakmışlardır. Bu keramet değil mi-
dir?
TASAVVUF