191
            
            
              dette nice atmalara, ilavelere ve tahriflere uğramışlardır. Bizim memleketi-
            
            
              mizde bile esefle ifade ederiz ki bu tahrifler mevcuttur.
            
            
              Tahriften ve tahriften korunan ancak Kur’an-ı Kerimdir ki Allah şöyle
            
            
              buyurur:
            
            
              29
            
            
              
            
            
              
                ع
              
            
            
              ِ
            
            
              دي �
            
            
              ب َ
            
            
              ع ْ
            
            
              ل ِ
            
            
              ل ٍ
            
            
              م َّ
            
            
              لَ
            
            
              ظ ِ
            
            
              ب ا َ
            
            
              ن َ
            
            
              ا �
            
            
              ا َ
            
            
              م َ
            
            
              و َّ
            
            
              ى َ
            
            
              د َ
            
            
              ل ُ
            
            
              ل ْ
            
            
              و َ
            
            
              ق ْ
            
            
              لا ُ
            
            
              ل َّ
            
            
              د َ
            
            
              ب ُ
            
            
              ي ا َ
            
            
              م
            
            
              
                “Yanımda söz değişmez. Ben kullara zulmedici değilim.”
              
            
            
              8
            
            
              Ve şöyle buyurur:
            
            
              9
            
            
              
            
            
              َ
            
            
              نو ُ
            
            
              ظ ِ
            
            
              فا َ
            
            
              ح َ
            
            
              ل ُ
            
            
              ه َ
            
            
              ل ا َّ
            
            
              ن ِ
            
            
              ا َ
            
            
              و َ
            
            
              ر ْ
            
            
              ك ّ
            
            
              ذِ
            
            
              لا اَ
            
            
              ن ْ
            
            
              ل َّ
            
            
              زـ َ
            
            
              ن ُ
            
            
              ن ْ
            
            
              حَ
            
            
              ن ا َّ
            
            
              ن ِ
            
            
              ا
            
            
              
                “Şüphesiz zikri biz indirdik ve şüphesiz biz onun koruyucusuyuz.”
              
            
            
              9
            
            
              Kuran’dan başka her eser hatta semavi kitaplar bile tahrifi kabul edebi-
            
            
              lirler ve tahrif edilmişlerdir. Bu, itirazın ikinci sebebidir.
            
            
              
                Üçüncü sebep:
              
            
            
              Hasettir. Zahiri bilgilerle bezenmiş, güzel giyinmiş
            
            
              hacı, hoca oğlu görüyor ki, filanın dervişane bir giyimi, perişan bir du-
            
            
              rumu, meçhul bir nesebi, az okumuşluğu vardır. Fakat gönüllerde sevgisi
            
            
              çok, toplumda yeri daha yüksek, sözü daha geçerli, kelebeklerin ateşin
            
            
              çevresinde döndükleri gibi insanlarda onun etrafında dönüşür dururlar.
            
            
              Mumunu o olgun insanın güneşi karşısında sönük, kıymeti onlara nazaran
            
            
              düşük, onların hikmetine nispeten zahiri olan bilimsel değerlerinin piyasa-
            
            
              da tutunamayacağını görünce hasede gider. Haset, onu basiret körlüğüne
            
            
              götürür. Ve basiret körlüğü onu itiraza sürükler.
            
            
              Haberi yoktur ki, insan toplumunda ve irşat meydanında hal sahibi
            
            
              (içinden yüce Allah’a bağlanan, zamanını Allah’ın zikri ile geçiren, gaflet-
            
            
              ten uzak olan ve dışta İslami hayat ile yaşadığı gibi içinde de aynı hayatı
            
            
              yaşayan olgun insan) daima kal sahibine tercih edilmiştir.
            
            
              19
            
            
              
            
            
              ِ
            
            
              ر ِ
            
            
              خٰ
            
            
              ْ
            
            
              لا ِ
            
            
              م ْ
            
            
              و َ
            
            
              ي ْ
            
            
              لا َ
            
            
              و  ِ
            
            
              ه ّٰ
            
            
              للا ِ
            
            
              ب َ
            
            
              ن َ
            
            
              م ٰ
            
            
              ا ْ
            
            
              ن َ
            
            
              م َ
            
            
              ك ِ
            
            
              ما َ
            
            
              ر َ
            
            
              ح ْ
            
            
              لا ِ
            
            
              د ِ
            
            
              ج ْ
            
            
              س َ
            
            
              م ْ
            
            
              لا َ
            
            
              ة َ
            
            
              را َ
            
            
              م ِ
            
            
              ع َ
            
            
              و ّ
            
            
              جِ
            
            
              ا � َ
            
            
              ح ْ
            
            
              لا َ
            
            
              ة َ
            
            
              يا َ
            
            
              ق ِ
            
            
              س ْ
            
            
              مُ
            
            
              ت ْ
            
            
              ل َ
            
            
              ع َ
            
            
              ج َ
            
            
              ا
            
            
              
                “Hacılara su vermeyi ve Beytül-Haramı tamir etmeyi Allah’a ve son
              
            
            
              
                güne iman etmiş kimsenin imanı gibi mi kılacaksınız.”
              
            
            
              10
            
            
              Ali er-Ramiteni (k.s.) Buhara’ya gider. Melikinden oturmak için izin is-
            
            
              ter. Melik,
            
            
              
                “senin gibi binlerce derviş Buhara’da ikamet etmektedir. Sen
              
            
            
              8 Kâf suresi, ayet 29
            
            
              9 Hicr suresi, ayet 9
            
            
              10 Tevbe suresi, ayet 19
            
            
              TASAVVUF