Page 169 - Sugra

Basic HTML Version

168
inmedi. Deve bağırarak, yerinden sıçradı ve bir daha yürümeye başladı.
Ensar (r.a.) devenin yollarını almak istediler. Yine Rasul-i Ekrem buyurdu:
Bırakın, o gerçekten emir olunmuştur”.
Sultan Ebu Eyyub-el Ensarinin (r.a.) evinin önüne gelince bir daha çök-
tü, Fahr-i Âlem indi, üç gün orada misafir kaldı.
Çocuklar nasıl Fahri Âlem’in övgüsü ile emir olunmuştular; övdüler.
Deve de, bazı hareketlerle emir olunmuştu; yapardı. Deve birinci hareketi
ile caminin yerini, ikinci hareketi ile misafirhaneyi bildirdi.
Evet, Rasul-i Ekrem (s.a.v.) âlemlerin rahmetiydi, Yüce Allah’ın habi-
biydi. Çocuk, deve orada dursun, cemadat (ruhsuzlar) bile onu te’yid eder-
lerdi. Ona hizmet ederlerdi ve risaletin yayılmasına yardımcı olurlardı.
315. Peygamber Efendimizin risaletinin hakkaniyetine ve mertebesinin
çok yüksek olduğuna delil yeter ki adı, Yüce Allah’ın adı ile ezanlarda,
kametlerde, tahiyyatta ve salâvatta her gün, her kıtada çok insanların dille-
rinde ve gönüllerinde sevgi ve saygı ile milyonlarca kere anılmaktadır.
Yıllık olarak Ravza-i Mutahhara’sı şefaatine nail olabilmek için ve be-
reketine kavuşmak için dünyanın dört tarafından gelen milyonlarca insan
tarafından ziyaret edilmektedir.
Bu Peygamber Efendimizin (s.a.v.) dışında ne din adamlarına; enbiya
ve evliya gibi, ne de dünya adamlarına; kodaman ve krallar gibi, hiç kim-
seye nasip olmamıştır. Bu ancak Yüce Allah’ın vergisidir, insan çabasıyla
ulaşılmayan çok yüksek bir derecedir ki, layık kuluna bağışlanmıştır.
Kuran-ı Kerim gaybden haber vermek yönüyle bu sübhanî ihsanı şöyle
ifade etmektedir:
“Biz sana şerefini ve anmanı yükseltmişiz.”
133
3
۝
ط
َ
ك َ
ر ْ
ك ِ
ذ َ
كَ
ل اَ
ن ْ
ع َ
ف َ
ر َ
و
Yüce Allah bir insanın şerefini yükseltirse bozuk diller konuşmalarıyla,
küflü düşünceler kalemleriyle, azgın düşmanlar başarısız çabalarıyla ve
amaçlarına ulaşmayan, eğri yürüyen materyalistler püskürttükleri zehirle-
riyle ne kadar çalışsalar da boşunadır. Yüce Allah’ın yükselttiğini alçalta-
mazlar, verdiğini alamazlar. Yağmurun yağmasına, güneşin doğmasına ve
mevsimlerin değişmesine beşeri güç yeter mi?
133 İnşirah suresi, ayet: 3
KÜLLİYAT-I SUĞRA