161
            
            
              
                Kasem ederim; Benden dilerse veririm. Kasem ederim; Bana sığı-
              
            
            
              
                nırsa elbette ki, onu korurum.”
              
            
            
              124
            
            
              
                HADİSLE İLGİLİ NOKTALAR
              
            
            
              1. Farz, sevindirme, kabul ve beğenme etkenidir.
            
            
              2. Sünnet; sevgi, bağış ve koruma faktörüdür.
            
            
              3. Hâşâ Yüce Allah hiç kimsenin organı olamaz. Ama kul farz ve nafile
            
            
              edası ile yaklaşım makamına kavuşur. Sevgi ve beğenmeden doğan ilahi
            
            
              lütfunun korumasına girer, orada bütün organları Yüce Allah’ın rızasına
            
            
              uygun işlerde bulunurlar. Organlardan suç denilen nesne sudûr etmez.
            
            
              4. Yüce Allah organlara öyle bir güç verir ki, beşer düşüncesinin kapsa-
            
            
              mında bile değildir. Mesela; ayağı önünde yer katlanır, çok uzakları görür,
            
            
              çok ağırlığı kaldırır ve çok uzaklardan sesler duyar. İşte keramet budur.
            
            
              Hadi, Hüdadır (yol gösteren Allah’tır).
            
            
              294. Çiçeklerle süslenmiş, bitkilerle ve ağaçlarla örtünmüş bir alanda
            
            
              ışığın yayılması çok güzel ve çok ilgi çekici olduğu gibi, üstün ahlakla
            
            
              bezenmiş, faziletle donanmış ve imanla mamur kılınmış kalpte nurun yan-
            
            
              sıması, tecellilerin parlaması çok güzel ve çok huzur kazandırıcıdır.
            
            
              295. Kalpte olan iman, islam, zikir, her iyiliğe karşı sevinme, hidayet,
            
            
              istikamet, nezahet ve nezaket, nur parlamasının alametidir, olgunluk ve
            
            
              erginliğin belirtisidir.
            
            
              Yüce Allah (c.c.) buyuruyor:
            
            
              ْ
            
            
              م ُ
            
            
              ه ُ
            
            
              بو ُ
            
            
              ل ُ
            
            
              ق ِ
            
            
              ة َ
            
            
              ي ِ
            
            
              سا َ
            
            
              ق ْ
            
            
              ل ِ
            
            
              ل ٌ
            
            
              ل ْ
            
            
              ي َ
            
            
              و َ
            
            
              ف
            
            
              
                ط
              
            
            
              �
            
            
              ه ِ
            
            
              ـ ّ
            
            
              ب َ
            
            
              ر ْ
            
            
              ن ِ
            
            
              م ٍ
            
            
              روُ
            
            
              ن ى ٰ
            
            
              ل َ
            
            
              ع َ
            
            
              و ُ
            
            
              ه َ
            
            
              ف ِ
            
            
              م َ
            
            
              ل ْ
            
            
              س ِ
            
            
              ْ
            
            
              ل ِ
            
            
              ل ُ
            
            
              ه َ
            
            
              ر ْ
            
            
              د َ
            
            
              ص ُ
            
            
              ه ّٰ
            
            
              للا َ
            
            
              ح َ
            
            
              ر َ
            
            
              ش ْ
            
            
              ن َ
            
            
              م َ
            
            
              ف َ
            
            
              ا
            
            
              22
            
            
              
            
            
              ٍ
            
            
              ني �
            
            
              ب ُ
            
            
              م ٍ
            
            
              ل َ
            
            
              ل َ
            
            
              ضى �
            
            
              ف َ
            
            
              ك ِ
            
            
              ئ � ٰ
            
            
              لو ُ
            
            
              ا
            
            
              
                ط
              
            
            
              ِ
            
            
              ه ّٰ
            
            
              للا ِ
            
            
              ر ْ
            
            
              ك ِ
            
            
              ذ ْ
            
            
              ن ِ
            
            
              م
            
            
              
                “Allah’ın kalbini İslam’a açmış olduğu kimse, kalbi İslam’a kapalı
              
            
            
              
                kimse ile bir olur mu? O kalbi islama açılmış kimse Rabbinden nur
              
            
            
              
                üzerindedir. Allahın zikrini bıraktığından gönülleri katılaşmış kimse-
              
            
            
              
                lere veyl olsun. Onlar açık sapıklıktadırlar.
              
            
            
              125
            
            
              124. Buhari, Rikak 38, hadis no 6502; Erbain-i Nevevi hadis no 38
            
            
              125 Zümer suresi, ayet 22
            
            
              MEVAHİB