145
            
            
              
                “Bilmeyecek olursanız hemen zikir ehlinden sorunuz.”
              
            
            
              108
            
            
              
                AYETLE İLGİLİ NOKTALAR
              
            
            
              
                •
              
            
            
              Bilmediğiniz takdirde, ara vermeden, öğrenmek için hemen sorunuz.
            
            
              Zira cehalet balçıktır. Girip içinde durmak, müminin imanına bağdaşamaz.
            
            
              Girdaptır, düşmesi akıllının aklına ve idrakine ters düşer.
            
            
              
                •
              
            
            
              او ُ
            
            
              ل َ
            
            
              ئ ْ
            
            
              س َ
            
            
              ف
            
            
              (sorunuz) maddesiyle âlime karşı alçak gönüllü, edepli, saygılı,
            
            
              istekliliği ifade eden tam yanaşık olmayı bildirir. Zira hocaya karşı edebi
            
            
              korumayan kimse kesinkes âlimin ve ilmin bereketinden mahrum kalır.
            
            
              
                •
              
            
            
              Cibril-i Emin (a.s.) Rasul-i Ekrem’in (s.a.v.) huzuruna gelince, sorula-
            
            
              rını sorunca tam yanaştı. Dizleri üzerine oturdu, dizlerini dizlerine dayattı,
            
            
              iki elini kendi dizleri üzerine koydu. Böylece sormak ile ilgili olan edebi
            
            
              sadece konuşmakla değil, davranışıyla ve uygulamasıyla da bildirdi. Di-
            
            
              lencinin boynu bükük, avucu açık olmayınca istediğini alamaz.
            
            
              
                •
              
            
            
              او ُ
            
            
              ل َ
            
            
              ئ ْ
            
            
              س َ
            
            
              ف
            
            
              ( sorunuz) sıgasıyla icabı veyahut istihbabı ifade eder. Zira farzı
            
            
              veyahut vacibi bilmezsen öğrenmek için sormak farz veyahut vacip olur.
            
            
              Sünneti veyahut müstehabı bilmezsen öğrenmek için sormak sünnet veya-
            
            
              hut müstehap olur.
            
            
              
                •
              
            
            
              İlmi (hele dini bilgi olursa) her sathi (yüzeysel) kimseden değil, derin,
            
            
              maharetli, geniş malumata sahip ve ehliyetli âlimlerden öğreniniz. Zira
            
            
              “Yarım hoca dinden eder, yarım doktor candan eder” denilmiştir (
            
            
              َ
            
            
              ل ْ
            
            
              ه َ
            
            
              ا
            
            
              ).
            
            
              
                •
              
            
            
              İlmi her ehilden de almayınız, belki Yüce Allah’ın emrine bağlı, her
            
            
              hal ve kârda kendisini Yüce Allah’ın gözetiminde bilen ve kalbi  Yüce
            
            
              Allah’ın zikri ile hay olan âlimden ilmi öğreniniz. Peygamber (s.a.v.) şöyle
            
            
              buyurur:
            
            
              
                “Bakınız; hele dininizi kimden alırsınız.”
              
            
            
              (
            
            
              ِ
            
            
              ر ْ
            
            
              ك ِّ
            
            
              ذل َ
            
            
              ا
            
            
              ).
            
            
              
                •
              
            
            
              Bir meselede size azıcık şüphe olsa dahi, bilinmesi ve çözülmesi için
            
            
              hemen sormaya koyulunuz ki şek ve şüpheyi izale ederek, ortadan kaldı-
            
            
              rırsınız. Şüphe için sormak gerekliyse, bir konuyu gerçekten bilmediğiniz
            
            
              takdirde haydi haydi sormak gereklidir. (
            
            
              ا َ
            
            
              ذ ِ
            
            
              إ
            
            
              ) değil (
            
            
              ْ
            
            
              ن ِ
            
            
              إ
            
            
              ) zikredilmiştir.
            
            
              
                •
              
            
            
              Müminin hakkı geçmişin hallerinden, cereyan eden olaylardan ve za-
            
            
              manın içindeki, insanlarla akışından ibret alarak, tecrübe edinerek bilgiyle
            
            
              108. Nahl sures, ayet 43
            
            
              MEVAHİB