109
            
            
              şerri oluşturur. Uygulanmadıkları takdirde gülünç hale gelmekle marufun
            
            
              terkini ve münkerin içine girmeyi daha da artırır.
            
            
              8- Yüce Allah (c.c.) emr-i bilmaruf ve nehy-i anilmünkere o kadar önem
            
            
              vermiş ve bu vazifeyi yapanlara o kadar değer vermiş ki, nasıl ki herkes
            
            
              helak batağındadır; kurtulanlar ancak irşadî vazife ile ciddi bir biçimde
            
            
              uğraşan kimselerdir (ancak onlar kurtulanlardır).
            
            
              
                ŞÜKÜR
              
            
            
              157. Şükür Yüce Allah’ın zikri ile dilin dolaşmasından, Yüce Allah’ın
            
            
              ihsanına kalbin şuurlanmasından, Yüce Allah’ın esma ve sıfat berzahın-
            
            
              da aklın dolaşmasından, Yüce Allah’ın ibadeti ile nefsin neşelenmesinden,
            
            
              Yüce Allah’ın emri yanında kulun durmasından, belki kula bağışlanan her
            
            
              nimeti Yüce Allah’ın rızasına uygun harcamasından ibarettir.
            
            
              158. Nimeti tanımıyor ve bağış olarak kabul etmiyor. Bağış olduğunu
            
            
              kabul eder ama Yüce Allah’tan geldiğine inanmıyor. İnanıyor fakat nefsanî
            
            
              arzularını yerine getirmek için nimetleri haram yerlere harcayarak isyan
            
            
              batağına girer. Böyle bir kimse nasıl şakir olabilir. Birisi güçlü bir padişa-
            
            
              hın bağışını mülk ve memleketine, ordu ve yurduna zarar verir bir yolda
            
            
              harcarsa, a ya padişahın gazabına uğramaz mı? Yaklaşım makamından ay-
            
            
              rılmaz mı? Bağış devletinden mahrum kalmaz mı?
            
            
              159. İnsanın kemali aklın kemali iledir. Aklın kemali hayırlı işlerde
            
            
              kullanılması iledir. Bir akıl, sahibini kötülükten men etmeyince, iyiliklere
            
            
              de itmeyince -ki nimeti nimet bilip şükür etmek iyiliklerin zirvesinden-
            
            
              dir- noksandır. Belki sahibinde bir çeşit delilik vardır. Zira
            
            
              
                “el-Cünûnu
              
            
            
              
                fünûnun: Deliliğin dalları vardır”
              
            
            
              denilmiştir.
            
            
              160. Kul, Yüce Allah’ın kendisini nimetleri ile kapsamış olduğunu gö-
            
            
              rünce, bedenini organ ve yetenekler ile Yüce Allah’ın bağışladığını kabul
            
            
              edip, bedenini insanlığa yakışır işlerde kullanınca, gerçek şükrü eda etmiş
            
            
              olur.
            
            
              Kul görmüyor mu ki, cevizin kabuğuyla, balığın suyla, beynin  kemikle,
            
            
              incinin sedef ile kapsandıkları gibi, insan da Yüce Allah’ın nimetleri ile
            
            
              kapsanmıştır. Gafil olma ha! Sen güçlü bir gözetim altındasın.
            
            
              161. Kalben bütün nimetleri itiraf  ederek ve dil ile bağışlanan nimet-
            
            
              MEVAHİB