Page 73 - Vusta

Basic HTML Version

72
HÜSNÜ GEÇER
İnsanoğlu çok zengin ve çok büyük toprak marketini aklıselim ile dü-
şünürse: Toprak, su ve ölçülü bir biçimde kısa zamanda nelere dönüştük-
lerini göz önüne getirirse hikmete ve maslahata dayalı Yüce Allah'ın her
işini varlığına, takdirine, birliğine, egemenliğine, zenginliğine ve same-
diyyetine delil kılmaz mı? Gökten yere kadar, karadan denize kadar içle-
rinde bulunanlarla iyice düşünürse bağımsız varlığı, kırılmaz iradeyi,
usanmaz kudreti, yenilmez hâkimiyeti, eksiksiz tedbiri, ölçülü yaratmayı
ve her şeyi hakkına kavuşturan adaleti gösteren kâinatın mirat-ı küb-
rasında Yüce Allah’ı esma-i hüsnasıyla, asar-ı kudretiyle görmez mi,
tanımaz mı? Tespih ve temcide götüren doğru düşünceye malik olmaz
mı? Her şeyin varlığı bir kaynaktan geldiğini ikrar etmez mi?
ŞİİR
Bütün her şey bu âlemde
Diyor Allah, diyor Allah.
Semadan tut, seraya dek
Bütün her şey okur Allah.
Neden miskin durursun be,
Durmadan de, subhanallah!
Hülasa; âlem-i ulviden âlem-i süfliye kadar ne varsa Yüce Allah'ın
ilmini, hikmetini, ölçülü yaratmasını sana net bir eda ile bildirerek seni
imana davet etmektedir. Ölçülü, esrarengiz yaratmayı hayat ve hâl dili ile
konuşan birkaç misli getirmek daha da konuyu netleştirecek ümidiyle bu-
rada birkaç örnek vereceğiz.
* Balığın yumurtlama zamanı gelince yumurtaları dağılıp
kırılmasınlar, yavruları büyük balıklara yem olmasınlar diyerek ayrı, az
akıntılı bir küçük göle giderek emin bir yerde yumurtalarını bırakır ve
ayrılır. Yavrular o emin su birikintisinde gelişip büyürler. Yılandan, in-
sandan ve kuşlardan bir tehlike sezdikleri zaman gölün içindeki batağı
karıştırırlar. Öyle ki suyu tam olarak bulandırarak izlerini kaybederler.