Page 62 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
61
Bazı âlimler Hâkim’in rivayetine dayanarak derler: O, Cuma günü-
nün son anıdır. Zira Hazreti Fatıma (r.a.)’dan böyle rivayet edilmiştir ve
âlimlerin meşayihi de bu görüşü tercih etmişlerdir.
Bazı âlimler derler ki o, Cuma gününün belli olmayan çok nazik bir
ânındadır. Öyle ise Müslüman Cuma gününün her bölümünde din ve
dünyanın düzelmesi için çok yalvarışta bulunmalıdır. Çünkü yalvarış ka-
bul saatine denk gelirse geri çevrilmez.
Cuma günü, içinde Cuma Namazı ve kabul saati olduğundan Cuma
gecesinden daha efdaldir. Her dakikasına çok önem verilmelidir. Bir sani-
yesi bile boş geçirilmemelidir.
Sadece Cuma gününde oruç tutmak, gecesinde teheccüde kalkmak
mekruhtur. Gecesinde ve gündüzünde Kehf suresinin okunması sünnettir.
Cuma günü, istivada bile nafile sünnet kılınabilir.
O gün, kabirlerde metfun mevta ruhları ziyaretleşirler ve birleşirler.
Ölülerden kabir azabı Cuma gününde kaldırılır. Gecesinde veyahut gün-
düzünde ölen mümine kabir azabı yoktur.
Onda cehennem yakılmaz. Onda cennet ehli Yüce Allah’ın cemalini
seyreder. Onda camilere güzel koku bırakmak, sabah erken camiye git-
mek ve hatip hutbeye çıkıncaya dek ibadetle meşgul olmak, beyaz elbise
giyinmek, güzel koku sürünmek, dişleri fırçalamak ve her türlü rahatsız
eden koku ve görüntüden kaçınmak aziz dinimizde çok önemlidir.
Cuma Namazını kaçırmaktan korkan kimseye Cuma gününde yolcu-
luğa çıkmak haramdır.
Onda Âdem (a.s.) yaratılmış, onda cennetten çıkarılmış, onda yüz
salâvat getirmeye devam eden kimseye öyle bir nur verilir ki mahşer
mahlûkunun arasında bölünse hepsine yeterli gelir.
Hülasa; Cuma, gündüzü ve gecesiyle çok bereketlidir. Her öneme şa-
yestedir. Bir saniyesi bile boş geçirilmemelidir.