Page 56 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
55
almak için çare bulamadılar. Sonra “Her hâlükârda Ad yüksek sesli, ziya-
de soğuk ve çok hızlı esen rüzgârla helak oldular” mealinde olan ayeti
okudu.
21
6. Bu azap kışın (Şubatın) son çarşambasında başladı ilkbaharın
(Martın) ilk çarşambasında sona erdi. Halk buna “berdu’l-acuz” der.
Subhanallah! Kıyameti inkâr eden, Hud peygamberi yalanlayan Ad
kavminin soğuk ve fırtınalı günlerin azabını hâlâ da insanlık çekmektedir.
Ey insanoğulları! Her türlü inkârdan ve şerden çekinin. Zira zarar ve
ziyanınız masum nesillerinize de geçebilir. Görmüyor musunuz binlerce
yıl önce Ad kavmi inkârdan dolayı helak oldu. Biz ise bugüne dek yılın
aynı bölümünde soğuğun ve fırtınanın acısını çekmekteyiz. Gönül, ibret
gözüyle olayları seyret.
7. “Onlara ait bir kalıntı görüyor musun?” Hayır, hayır... Çünkü üzer-
lerine salınan azap rüzgârı onları baştanbaşa kökten sökerek bir tüy gibi
havada uçurtarak denizlere attı. İşte böylece azapları kat kat oldu (yerden
sökme, havada uçurtma ve denizde boğma azapları) nesillerinden bir ço-
cuk, bir koca karı bile kalmadı. “Sizden sadece zalimlere değil, (mazlum-
lara da) dokunan fitneden sakının ve bilin ki, Allah’ın azabı çok şiddetli-
dir.”
TARİHTEN –KONUYU TEYİT EDEN– BİR SAHİFE
Hülagü, Halep sultanını tehdit etmek için şu manada bir cümleyi
gönderdi: “Kaçış yeri nerede? Kaçana kaçış yeri yoktur. Her iki düz ‘kara
ve deniz’ bizimdir.”
Ağır ordusunu “Halep” yakınına çekti. Öyle bir ordu kurdu ki, ilk ku-
rucusu Timuçin (Cengiz Han): “Amacım ülkeleri izale etmek değildir.
Sade amacım dünyada insan denilen nesneyi öldürüp, yok etmektir. Öyle
bir ordu ki, kurucusunu ilah kabul ederek kendisine secde ederlerdi. Öyle
bir ordu ki, Çin’den Suriye’nin Halep’ine kadar insanlığı sayısıyla, si-
lahıyla bünyani ve irfani eserleriyle tahrip edip tarumar etmişti. Devletleri
hükümranlığı altına alıp hükümdarlarını atlarının ayakları altında ezerek
21 Keşşaf, 4/587.