Page 280 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
279
Hz. Sa’d (r.a.)’in görüşü alındıktan sonra hilafet işi Hz. Osman
(r.a.)’a verildi. Hz. Ali (k.v.) başta olmak üzere herkes Hz. Osman (r.a.)’a
biat etti. Sahabe-yi kiramdan hiçbir muhalif çıkmadı.
Bazı çevreler “Sahabe-yi kiramın şereflerini zedelemek için Hz. Ali
(k.v.)’nin hakkı gasp edilmiştir, hilafet onun hakkı idi, başkalarına veril-
miştir. Hz. Ali (k.v.) takiyye yaparak susmaya mecbur kalmıştır. Sahabe-
ler görünen şekilde değilmişler” demişler. İmanlarında şüphe uyandırmak
için nahoş sözleri aleyhlerinde söylemişler. Bunların tümü gerçeği ifade
eder sözler değillerdir. Kinden ve sapıklıktan doğan, kuru bir söylentiden
ibarettir.
Yaşadıkları ömür boyunca mallarıyla ve canlarıyla iman ve İslam yo-
lunda çalışanların, canlarını Resul-i Ekrem (s.a.v.)’in canına siper edenle-
ri, din ve iman uğrunda evlerini, akrabalarını, yurt ve vatanlarını bırakıp
hicret edenlerin dışında kuvvetli imana kim sahip olabilir? Resul-i Ekrem
(s.a.v.)’e karşı besledikleri derin sevgi, kuvvetli bağlılık ve samimi sada-
kat, iman ve İslamlarına açık delil yetmez mi?
Allah aslanı Hz. Ali (k.v.) gibi cesaret, atılganlık, açıklık ve mertlik
sahibi olan bir insanın korkudan takiyye yaparak 25 yıl kadar susması
aklın ve mantığın kabullenmediği ve dayanağı olmayan çıplak ve eğik bir
görüştür. Hz. Ali (k.v.)’nin ve diğer sahabelerin yüce ve tertemiz şan-
larına leke sürmekten ve makamlarına çamur atmaktan başka bir şey de-
ğildir.
Bilmeliyiz ki başını kaldırıp güneşe tükürenin tükürüğü geriye dönüp
yüzüne düşer.
Adamın birisi tertemiz camlı, kusursuz bir aynaya bakınca çirkin ve
kirli yüzünü görür. Bu ayna ne kadar çirkindir, diyerek aynaya tükürür.
Akıllı ev hanımı hiçbir şey hissettirmeden aynanın camını siler ve bir
demet gül de alarak aynanın karşısında durur. Adam manzarayı görünce
çok hoşuna gider. “Aynamız değişmiş mi?” der.
Akıllı hanım “Hayır, hayır; ayna aynı aynadır, aksi değişmiştir” der.
Sen de zavallı! Gördüğün ayıbı kendinden bil. Yoksa sahabe-i kiram
(r.a.) kemal ve cemalin maddi ve manevi güzelliğin zirvesinde idiler.