Page 273 - Vusta

Basic HTML Version

272
HÜSNÜ GEÇER
İkisinden birisinin –Hz. Ali (k.v.)’nin– elini tuttu. ‘Senin Resulullah
(s.a.v.)’a yakınlığın ve İslam’da kök salman vardır. Ben de bunu bilirim.
Allah şahidimdir –gerçeği söyle–. Seni lider kılarsam, adaleti meydana
getirecek misin? Veyahut Hz. Osman’ı liderliğe tayin edersem, –sözünü–
dinler misin ve itaat gösterecek misin?’ Sonra diğeri ile (Hz. Osman (r.a.)
ile) kaldı. Ona da aynısını söyledi.
Her ikisinden kesin söz alınca ‘Ey Osman! Elini kaldır’ dedi. Hz.
Osman elini kaldırdı. Hemen Abdurrahman (r.a.) ona biat etti. Hemen Hz.
Ali (k.v.) de ona biat etti. Binada bulunan herkes ara vermeden biate baş-
ladı.”
173
Askalani 7-66’da şöyle nakletmektedir: “Sa’d (r.a.), Hz. Osman
(r.a.)’ı işaret etti. O gecelerde, her sahabeye (r.a.) ve Medine-i Münevvere
de bulunan eşrafın tamamına başvuruldu, görüşleri alındı. Hepsi ittifakla
Hz. Osman (r.a.)’ı işaret ettiler. Bundan sonra Abdurrahman (r.a.) kararını
verdi.”
İNSAN VARDIR Kİ İNSANLIĞI İHYA EDER,
İNSAN VARDIR Kİ ÇIKAR VE KİNDARLIĞI İÇİN
KOCAMAN ÂLEMİ YE’SE BOĞAR
Hz. Ömer (r.a.) gibi zatlar, Resul-i Ekrem (s.a.v.)’in terbiyesinin süz-
gecinden geçmişler. Her türlü kirden, bulanıktan ve zarardan arınmışlar.
Elbette ki, adalet timsali, merhamet sembolü, yarar hazinesi ve olgunluk
kaynağı olurlar. Yaşamları her insana güzellik örneği, istikamet ve istikrar
etkeni, nur ve huzur merkezi olur.
Böyle erdirilmiş, eritilmiş, sadeleştirilmiş insanların gölgesinde, in-
sanlık her zaman esenliği, düşünce doğruluğunu, çalışan bol ve helal
rızkı, işveren güç ve güveni, ulus amacı ve sorumlular da, zaferi ve gönül
hoşnutluğunu görürler. Sır budur ki “Adaletli, dirayetli ve merhametli li-
der, insanlara Allah’ın vergisidir, esenlik gölgesidir. O gölgeye giren
kimse her iki âlemin mutlusudur ve huzurlusudur” denilmiştir.
173 Buhari, 4-204.