Page 268 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
267
HZ. ÖMER (R.A.)’İN ŞEHADET ŞEREFİNE KAVUŞMASI
VE İTTİFAKLA HZ. OSMAN’A BİAT EDİLİP
HALİFE OLARAK TAYİN EDİLMESİNİN AÇIKLAMASI
Meymun oğlu Amr diyor: “Hz. Ömer’i vefatından birkaç gün önce
Medine-i Münevvere de gördüm. Bilgi almak için Yeman oğlu Huzey-
fe’nin ve Hanif oğlu Osman’ın yanında duruyordu.
‘Nasıl yaptınız? Irak’ın toprağına taşımadığı ağır haracın yüklemele-
rinizden korkmuyorsunuz?’ buyurdu.
‘Ona taşıyabileceğini yükledik. Ona (Irak’a) –yüklediğimizde– fazla
ağırlık yoktur’ dediler.
‘Dikkat ile bakın. Olmaya ki ona taşıyamayacağı yükü yüklemiş
olasınız’ buyurdu.
‘Hayır’ dediler.
‘Yüce Allah beni sağ bırakırsa, Irak dullarına öyle bir ihsanda bulu-
nacağım ki benden sonra ebedî olarak hiçbirisine muhtaç olmayacaklar’
buyurdu.
Hz. Ömer (r.a.) bu vaatten sonra sadece dört gün yaşadı. Dört gün
geçtikten sonra Hz. Ömer (r.a.) ağır yaralandı.
Gerçekten ben ayakta idim. Yaralandığı gün benim ile onun arasında
sadece Abbas oğlu Abdullah vardı. Hz. Ömer (r.a.) her iki saf arasında
geçseydi mutlaka ‘Düzelin!’ derdi. Saflar arasında bir açıklık, bir kusur
görmeyince tekbir alırdı.
Bazen birinci rekatta ‘Yusuf’ suresini veyahut ‘Nahl’ suresini veya-
hut benzerlerini okurdu. Ta ki toplansınlar –uzak olanlar, herhangi bir ne-
denle geç kalanlar, cemaat ile kılınan namaza kavuşsunlar–.
Tekbir alır almaz, ondan hemen sonra “Köpek beni öldürdü veyahut
beni yedi” buyurdu.
Kâfirin elinde iki uçlu –kabzası ortasında zehirli– bir bıçak vardı.
Vurduğu an uçar gibi, hızla ayrıldı. Uğradığı kimselere sağa sola bıçak
sallayarak onları vururdu. On üç kişiyi yaraladı. Onlardan yedisi öldü.