Page 243 - Vusta

Basic HTML Version

242
HÜSNÜ GEÇER
ŞİİR
Huzur sana gerekliyse edepli ol, edepli ol
Safa sana lazım ise cefayı çek, çalışkan ol
Amaçlara giden ancak çalışkandır, yorulandır.
Cefa sahrasını kat et, sefaya doğru bul bir yol.
Bütün âlem uyanıkken sana uyku yakışır mı?
Tembellik tozlarından silkelen, çalışmaya aç kol
Ne günlere kadar sürer bu gafletler bu tembellik.
Çalış, davran, ilerle, git, dikkat et kaymadan sağ sol.
EN BÜYÜK HIYANET BİR ULUSU SİNSİCE KÜFRÜN
BATAĞINA ATIP, SİNSİCE ÜSTÜN AHLAK, DOĞRU İNANÇ
VE GÜZEL ÂDETLERİNİ ORTADAN KALDIRMAKTIR
Kurt koyunlara çoban olamadığı gibi, hain de insanlara başkan ola-
maz. Kurt koyunların dünyalarını yok eder, hain ise insan toplumunun
hem dünyalarını hem de ahiretlerini perişan eder.
Çıkarcılık, insanları hor ve hakir görmek, ulusun derdi ile hemdert
olmamak mukaddesata, örf ve âdete yan gözle bakmak hıyanetin en belir-
gin alametlerindendir.
Hain egemen, sel koparan yağmura benzer. Böyle bir yağmura ilk
etapta rahmet gözüyle, bereket ümidiyle ve yarar getirir yönüyle bakılır.
Ama, çok geçmeden coşar, sel olur. Mecrasında bulunan binaları, bitkile-
ri, yumuşak toprağı ve her canlıyı önüne katarak boğar, tahrip eder;
aşındırır ve doğada büyük zararlar oluşturur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yağmur duasını yaparken böyle bir
yağmurun şerrinden kurtulmak için şu yalvarışta bulunurdu. “Allah’ım
(böyle zararlı yağmur) dağlara, tepelere, ağaçların bittiği yerlere ve dere-
lerin yataklarına (yağsın).” Çünkü sel koparan yağmurun böyle yerlere
yağışının zararı, yerleşim yerlerinin, ekili arazilerin üzerine yağmasının
zararından daha azdır.