Page 240 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
239
vaba, soranı da bilinçlenmeye ve aydınlığa kavuşturur. Öyleyse soranı
soruyla nimet kabul edersin, şükrünü edersin. (Nasıl ki, onu övdü.)
• Mal ve madde güzel renkle de, tatlı tadıyla da insanı çeker. Ama
akıllı kimse dünyaya daldığı zaman ölçülü dalar. Ölçüyü kaçıran mutlaka
zarar eder. Tıpkı obur gibi fazla yer ama ya helak olur veya helake yak-
laştıran bir duruma düşer.
• Güneşe çıkmak yiyeceğin hazmına, sağlığa vesiledir. Güneşten
faydalanmalıyız. Hele ön tarafı güneşe vermek daha ziyade faydalıdır. Bu
konu ihmal edilmemeli. (Güneşe yöneldi)
• Mideyi fazla rahatsız etmemek için yiyeceği güzelce çiğneyecek-
sin. Hazımda mideye yardımcı olacaksın. Yoksa mide tahribata uğrar.
Hızla bozulmaya gider. (Geviş getirir)
• Malın değeri fakir-fukaraya vermekle, muhtaçların ihtiyacını ka-
patmakla, düşkünün elini tutmakla, dulun kalbini hoşnutluğa erdirmekle,
yetimin gözyaşını dindirmekle... vs. Bir elle kazanıp, diğer eliyle harca-
makladır. Kabızlık sebebiyle midede biriken maddelerin zararları büyük
olduğu gibi, cimrilik sebebiyle de biriktirilen mal da zararlıdır. Çünkü
cimri, sadece mala hamallık yapar. Harcamadığından ne bir insanı sevin-
dirir ve ne de kendisine malla ahiret sevabını kazandırır. “Ne yediler, ne
verdiler, yere gömüp çürüttüler” sözü ne kadar doğrudur.
İBN-İ ÖMER (R.A.)’İN EDEBİ
İbn-i Ömer, şöyle rivayet eder: Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu-
lar: “Gerçekten ağaçlardan bir ağaç vardır ki, yaprakları düşmez. Gerçek-
ten o Müslüman’ın benzeridir. Bana söyleyin, o hangi ağaçtır? İnsanlar
çöl ağaçlarına düştüler.” Benim aklıma geldi ki, ancak o hurma ağacıdır.
Abdullah da dedi ki (söylemesinden) hayâ ettim. Dediler: “Ya Resulullah,
ondan bizi haberdar et.” Hemen buyurdu: “O, hurma ağacıdır.” Abdullah
der: “Aklıma geleni babama (Hz. Ömer’e) söyledim.” Hz. Ömer dedi ki:
“Onu söyleseydin, bana dünyaya bedeldi.”
154
154 Buhari.