Page 228 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
227
Hülasa, hayat nereye giderse ateş: “Beni de oraya götür, ben olmaz-
sam devamın, belki varlığın olmaz” der.
Gerçekten ateş büyük nimettir. Yararlarıyla aklı şaşkınlığa sürükle-
yen ilahi bir nimettir, lütuftur, şükrü gerektiren çok kıymetli bir bağıştır.
2. “Onun ağacını siz mi yarattınız veyahut sade yaratıcı biziz.”
İşaret ediyor ki, yerde ateşin ana kaynağı petrol ve kömür olsa da
ağaçtır. Nasıl ki, asrın bazı bilim adamları derler ki kömür ve petrolü
oluşturan maddelerin ana kaynağı zamanla toprağa gömülmüş çiçeksiz
ağaçlardı.
3. “İnşa eden sadece biziz.” İnşa sözlükte gerçi yaratma manasında
kullanılır. Fakat çeşitliliği, yükselmeyi ve çok kollara ayrılmayı da ifade
eder.
Bir köşk –mesela– tuğlalara, betona, demire, ağaca ve çakıla ayrıldığı
gibi bunlarla var olup yükseldiği gibi bir ağaç da kabuğa, öze, yaprağa,
dala, dikene ve meyveye ayrılır. Köşk gibi boşluğa doğru yer alıp yük-
selmiştir.
Aya! Köşk plana mühendise ustaya delalet ederken ağaç dallarıyla
budaklarıyla şekil ve şeması ile özel yaprağıyla özel meyvesiyle özel tat-
larıyla Kadir-i Mutlak olan Yüce Allah’ın hikmetine, takdirine, tedbirine,
ilmine ve iradesine delalet etmez mi?
Evet, ağacın her bir yaprağı birer dildir. Allah’ı zikreder. Her bir dal
da birer kalemdir. Allah’ın şuunatını yazar. Her bir meyvesi şifayla dolu
bir eczanedir. Yüce Allah’ın bilgisini ve şefkatini konuşur.
Bir kitabın bir sayfası yazarını andırırken, bir dal meyvesiyle nazik
ve canlı yaprağıyla Yüce Allah’ı, hikmeti ve iradesiyle andırmaz mı?
Ateş, ağaçta suyla beraberdir. Acayiptir ki, ne su ateşi söndürür ve ne
de ateş suyu kurutur. Belki iki yetenek zıt olmakla aynı yerde yekdiğerini
kucaklayarak yaşarlar. Sadece bir müdahale olmazsa belirli bir zamana
kadar bu durum devam eder.
İşte Kadir-i Mutlak’ın hikmeti, iradesi ve kuvveti zıtları yekdiğerine
zarar vermeksizin çelişikleri biri diğerini sıkıştırmaksızın yan yana ya-