Page 205 - Vusta

Basic HTML Version

204
HÜSNÜ GEÇER
kırılmamalıdır. Çünkü bunların tümü hayvana lüzumsuz acıdır, ağır iş-
kencedir. Merhamet ve acıma kurallarına tamamen ters düşer, bu davranış
da normal bir insana yakışmaz.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Hiçbir sadaka, hiçbir
malı azaltmamıştır. Yüce Allah hiçbir kula affetmekle izzet ve şereften
başka bir şey artırmamıştır. Yüce Allah mütevazı olan insanı, daima yük-
seltir.”
117
Evet, merhametten yardım doğar, yardımdan sevgi, sevgiden birleş-
me ve kaynaşma, onlardan da güven ve huzur, onlardan da istikrar doğar.
Merhametli insan fakirin açlığını, açın acısını, öksüzün boynunun
eğilmesini, imkânsızın çırpınışını, dertlinin feryadını, mazlumun ahını,
borçlunun uykusuzluğunu, komşunun hakkını, ferdin ve toplumun kâr ve
zararını gözeterek, imkân dâhilinde çaresizin çaresine, ihtiyaç sahibinin
ihtiyacının giderilmesine ve şaşırmışın doğru yola getirilmesine, herkesi
gözeterek kendisine daha tatlı hayatı, daha huzurlu günleri ve daha güve-
nilir ortamı meydana getirmeye çalışır.
Zira aziz dinimizin cevher tavsiyelerinden bazıları şöyledir:
“İnsanların en hayırlısı, insanlara en yararlısıdır.”
“Bol merhamet sahibi olan Allah, merhamet edenlere merhamet
eder.”
“Derdimizle dertlenmeyen bizden değildir.”
“Yüce Allah, zor durumda olana kolaylık gösteren kimseye dünya ve
ahirette kolaylık verir.”
“Allah’ın sana ihsan ettikleri gibi, sen de ihsanda bulun.”
“Zerre kadar iyilik yapan karşılığını görür, zerre kadar kötülük yapan
da karşılığını görür.”
Günün birinde iki kardeş amansız bir savaşa maruz kaldılar. Mülk ve
memleketleri istilaya uğradı. Kendileri de göçe mecbur kaldılar. Birisi
117 Müslim, Tirmizi.