Page 201 - Vusta

Basic HTML Version

200
HÜSNÜ GEÇER
Yavrusunu doğuran keçinin oğlağının üstündeki rahim kirini yala-
masını küçükken görüyorduk. Hem de tiksinmeden öyle yalar ki, ya-
bancının birisi oğlağı görseydi zavallı anne keçinin yavrusunu sabunla
yıkadığını zannederdi. İşte bu ve buna benzer olaylar, acımadan doğan
vicdani etkilenmelerdir, içsel teessürlerdir. Bunlar, mantık kapsamında
olur işler değildir. Yani Yüce Allah her çeşidin bekası için sebepleri ya-
ratmıştır. Ama basiretle olayların içsel durumlarına dikkatle bakmak
lazımdır.
Büyüklerden duymuşum. Şöyle derlerdi: “Birisi görür ki, karga, her
gün hurma ağacından bir hurma alır. Kökünde delik olan başka bir hurma
ağacına bırakır. Dikkatini çeker, gider bakar ki, içinde kör bir yılan vardır.
‘Sübhanallah!’ der.” Yüce Allah dilerse rızkını aramadan bezgin olan
yılanı katı kalpli kargayla besler, beli yaralanmış diri merkebin ya-
rasından et koparıp yiyen kargaya yılana karşı acıma duygusunu verir.
Evet, Yüce Allah her şeye kadirdir. Musa’yı Firavun’la beslemedi mi?
Samiri’yi Cibril’le korumadı mı?
Hz. İbrahim, Nemrut’un kızgın ateşine atılır. Ama “Ey Ateş! İbra-
him’in üzerine serin ve selametli ol!” emriyle ateş, sağlık bağışlayan, hu-
zur kazandıran ve yakıcı tabiatını bırakarak İbrahim’e hayat kaynağı, gü-
ven kucağı ve istirahat ocağı hâline gelir. İbrahim’e karşı acıma ve ana
şefkatini gösterir...
...Sen de, ceberut sahibi Nemrut’a karşı çıkarsan, Allah için akraba-
dan beri olursan, Butlan’a yönelik putları kırarsan ve akıl burhanıyla Al-
lah’ın varlığını ispata çalışırsan düşman sana dost, ateş sana post olmaz
mı?
Nefsin putunu kır! Cinni, insi ve tağutları bırak! Maddiyat kirinden
silkelen ve akrep gibi akrabayı bir yana it ki, ebedileşesin. Kemal ve ce-
mal bulasın. Nur ve huzura doğru yol alasın.
Evet, Allah dilerse dostlarını düşmanlarına sevdirir. Sevdirmezse bile
düşmanları dostlara hadim eyler. Binaenaleyh; dostlarını dillerde destan,
gönüllerde sultan ve hikmet güllerine bostan eder.