Page 151 - Vusta

Basic HTML Version

150
HÜSNÜ GEÇER
Şeyh, kasırdan çıktı. Gelenlerin isteklerini anlayınca şöyle dedi: “Bü-
yük Şeyh (k.s.)’in (Şeyh Ahmed el-Haznevî) camisini, tekkesini ve med-
resesini ancak ben kapatacağım. Yani İslam ahlakından, Sadat’ın
adabından uzak olduğum zaman bunlar kendiliklerinden kapanacaklardır.
Buna da inşallah imkân yoktur. Yüce Allah sizden razı olsun. İstemeniz,
imanınızdan ve dinî gayretindendir. Herkes sükûnet içinde evine dönsün.
Bunların birkaç kurşunuyla ne tekkeye ne de bize bir şey olmaz. Koruyu-
cu Allah’tır.”
Güven, temkin ve tevekkülün kaynağından gelen bu söz üzerine hiç-
bir olay çıkmadan herkes memleketine ve evine döndü. Bu davranışıyla
Şeyh (k.s.), Yüce Allah’ın şu emrine uygun iş yapmış oldu: “Af yolunu
tut. –Düşman silaha sarılırsa silahın affetmek olsun.– İyiliği emret ve ca-
hillerden uzaklaş.”
87
Peygamberimiz de bu hususta şöyle buyurmuştur: “Allah’a ve
kıyamet gününe inanan komşusuna ikram etsin.”
88
Böylelikle ayet ve hadislere ve onların manasına gösterge oldu.
Şam’ın muttaki âlimlerinden Şeyh Bessam şöyle anlatırdı: “Hama
olayından sonra Şam’ın camilerinde ezan okunmaz oldu. Üç kişi beraber
gezemiyordu. Herkes ‘Ne olur, ne olacak?’ diyerek korku içindeydi.
Duyduk ki Şeyh, cemaatiyle Şam’a gelmiş irşat ediyor. Etrafında kala-
balık bir topluluk vardır. Camilerde ders veriyor. Ezan okutuyor, namaz
kıldırıyor. Şeyh hazretlerinin çok cesurane ve mütevekkilane bu acayip
dinî hareketinden dolayı ve dâhiyane irşadından biz de cesaret alarak ya-
vaş yavaş camilerimize gidip ezan okumaya ve namaz kıldırmaya baş-
ladık.”
Suriyeli bir vakıflar bakanından duydum ki, şöyle dedi: “Çok genç ve
dinamiktim. ‘Bu dinî suskunluk ve Müslümanlar üzerinde bulunan baskı
ve korku ne zamana kadar sürecek? Hep karanlıkta mı kalacağız? Bir gü-
neş doğmaz mı? Sürekli korku içinde mi duracağız, bir güven ortamına
kavuşamayacak mıyız?’ deyip düşünürdüm.”
87 A’raf, 199.
88 Müslim, R.S., 120.