Page 107 - Vusta

Basic HTML Version

106
HÜSNÜ GEÇER
Evet, burada değil şurada, bu ülkede değil o ülkede, mutlak saldırı
mevcuttur.
Ey Müslüman uyan! Derdine dermanı, içine girdiğin girdaptan çıkış
çaresini ancak sen arayacaksın, sen bulacaksın, sorunlarını elinle çöz, ya-
bancıya bırakma. Sadakati dostundan, yardımı kardeşinden iste. Bu haddi
aşma. Bu sesi kulak ardı etme. Zira “Düşmandan dost, domuzdan post,
yabancıdan güven, gübreden gül olamaz” demişler.
Nice devletler ihtilaf batağına batıp kaybolmuşlar, nice uluslar ihtilaf
dikenliğinde acı, elem çekerek mahv u fenaya uğramışlar ve nice parlayan
egemenler, ihtilaf rüzgârlarıyla sönüp bitmişler.
Her anlayış sahibi, geçmişlerin tarihinden ve şimdikilerin ya-
şayışından elbette ki nasibini alır ve dengesini sağlar, ittifaka yanaşır ve
her türlü ihtilaftan uzaklaşır. Yoksa ihtilafın işaretsiz ve nişansız sah-
rasında yok olmaya maruz kalır.
Ok bedene isabet edince yara açar, zamanında tedavi edilmeyince
mikrop kapar, kurtlanır, neticesinde beden yabancıların istilasına uğrar,
hatta ölüme kadar gider.
İhtilaf topluma girerse arayı açar, vaktinde tedbir alınmazsa toplum
yabancıların hâkimiyetine duçar olur. Öyle ki namus perdesi yırtılır, mu-
kaddesat çiğnenir, şeref ve onur incisi kırılarak ayakaltı olur, yerine
kıymetsiz boncuk geçer. Yüce Allah buyurur: “Bir gerçektir ki krallar bir
yerleşime girdikleri zaman onu ifsat ederler (tahribat yaparlar), onun ehli-
nin azizlerini zelil ederler.”
Örneğin: Sünni ile Şia’nın Arap ile Acem’in bin asra yakın ihtilafı
olmasaydı, müttefik devletler Irak’a müdahale ederler miydi? Boşnaklarla
Sırpların ve orada yaşayan diğer kavimlerin ihtilafı olmasaydı Nato ordu-
ları Yugoslavya’ya girerler miydi? Tito’nun kurduğu kocaman devlet
yıkılır, dağılır mıydı, kan selleri akar mıydı, Avrupa’nın en verimli top-
rağı parçalanır mıydı? Çeyrek asra kadar Peşaverliler ile Taciklerin ve
aynı noktada bulunan diğer unsurların ihtilafı olmasaydı, Afganistan sö-
mürücülerin istilasına uğrar mıydı? Din, iman ve ilahi kanuna bağlı ka-
vimlerin maddesini emip doyurmayan ve beslemeyen beşerî sistemin,
sömürücülerin yararlarına yönelik, katı kurallarını geçerli kılarlar mıydı?