Page 100 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
99
Hemen ‘Yemin ederim. Siz ancak şeytanı bana göndermişsiniz. Onu
İbrahim’e geri götürün ve Hacer’i de, ona (Sare’ye) bağışlayınız’ dedi.
İbrahim (a.s.) geri döndü: ‘Farkına vardın mı? Yüce Allah, kâfiri
nasıl yüzüstü yere düşürdü (rezil etti) ve bir cariyeyi de hizmetime verdir-
di’ dedi.”
45
AÇIKLAMALAR
* Bilmeliyiz ki, göçler –hele peygamberlerin göçleri– mutlaka bir
sıkıntı veyahut bir neşe bir zarar veyahut bir yarar, bir zulüm veyahut bir
adalet, bir zulmet veyahut bir nur, bir zillet veyahut bir onur içindir. Yok-
sa, bir ferdin veyahut bir toplumun mülkünü ve memleketini bırakmak,
nastan ve dosttan ayrılmak, eski yuvayı bırakıp yeniden yuva kurmak,
elinde olan yaşam sebeplerinden kopup yeni sebepleri arayıp bulmak, ata-
ların alışılan köklü kültüründen uzaklaşmak; su gibi yutulması, sıcak ek-
mek gibi yenmesi kolay bir iş ve emin bir gidiş değildir.
İbrahim (a.s.)’in göçü, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in göçü gibi Al-
lah’ın emirlerini kolaylıkla bildirmek, huzur içinde ibadet etmek, güven
içinde yaşamak ve kendisiyle mamur kılınanı imkân dâhilinde beşeriyete
iletmek içindir.
Mısır’a veyahut Ürdün’e gelir. Şehvet ve şöhrete meftun bazı insan-
larla karşılaşır. İffetten, namustan, misafirin hakkını tanımaktan ve kendi-
sine pay biçmekten soyutlanmış olan zorbaya; Sare’nin dinini, iffetini,
kemalini, edebini ve faziletini bırakarak cemalinden (dış güzelliğinden ve
fiziksel suretinden) haber verirler. İçi bırakıp kabuktan konuşurlar.
Şehvet balçığına düşen, şöhret peşinde koşan kesinkes yokluk sah-
rasında, huzursuzluk dikenliğinde mahv u perişan olur. Çünkü şehvet
düşkünlüğünden, şer ve şöhret peşine düşmekten daima pişmanlık doğar.
* Zorba ona gönderdi (ve dedi): “Seninle beraber kimdir? ‘Kız karde-
şimdir’ dedi.” Zorba İbrahim (a.s.)’e elçi göndererek, saygı göstererek,
Sare’nin adını dile almayarak sorar: “Seninle beraber kimdir?”
45 Buhari.