50
            
            
              
                Sırat:
              
            
            
              Cehennem üzerine kurulmuş veya gerilmiş bir köprüdür. İnsan-
            
            
              lar üstünden geçerler, bazıları ışık hızıyla şimşek gibi, bazıları esen rüzgâr
            
            
              gibi, bazıları rahvan at gibi geçerler. Bazıları da kancalarına takılarak ce-
            
            
              hennemi boylarlar. Yani her insanın geçişi ameline uygun olacaktır. Köprü-
            
            
              nün önünde (Maturidi’nin görüşüdür) veya sonunda (Eşari’nin görüşüdür)
            
            
              terazi kurulacaktır. Daha sonra tartılma olacak. Alimlerin bir kısmı şöyle
            
            
              derler; amel defteri ve yaprakları, bir kısmı da derler; amellerin hacimleri,
            
            
              bir kısmı da derler; amellerin ta kendileri tartılacaktır.
            
            
              Cennet ve nimetleri, cehennem ve ateşi, arş, kürsi, kalem, levhin yazar-
            
            
              ları (melekleri) el’ân mevcutturlar.
            
            
              8 kısım cennet, 7 kısım cehennem vardır.
            
            
              Cennet ehline; sidik (küçük abdest), büyük abdest, çocuk, diş, kıl, sakal
            
            
              yoktur.
            
            
              Fakat Nuh, Adem, İdris (a.s.), Sıddık-ı Ekber ( r.a.) sakallıdırlar.
            
            
              
                Tûbâ
              
            
            
              cennetin ağacıdır, dünya ağaçlarının tersine kökü yukarıda dalları
            
            
              aşağı doğru sarkıtılmıştır. Her güzel meyveyi tutar. Meyvelerinde bitme
            
            
              yoktur. Birisini koparırsan yerine diğerini görürsün. Kolaylıkla insanın
            
            
              önüne gelirler. Öyle ki, insan, el ile ağız ile ayakta ve oturarak alabilir
            
            
              veyahut yararlanabilir. Cennet nimetlerinin lezzeti sadece dil ile değildir,
            
            
              belki onun yiyeceklerinden ve içeceklerinden bütün beden bir anda lez-
            
            
              zet alabilir. Cennet hanımlarının ismi huridir. Bedenleri beyaz, gözleri iri,
            
            
              gözün siyahı çok siyah, beyazı çok beyazdır. Beyinleri ayak bileklerinde
            
            
              görünür, kocaları kendileriyle ne kadar ilişkide bulunsa dahi kızlığa dönü-
            
            
              şürler. Bir başörtüleri dünyaya gelir ise güzel kokusu bir alemi sarar.
            
            
              Dünya hanımları cennete girerlerse hurilerden daha güzel, daha da cazi-
            
            
              bedar olurlar. Çünkü dünya hanımları amel ve çabalarından dolayı cennete
            
            
              girmişlerdir. Hurilerden daha ziyade güzellik kendilerine ihsan edilmiştir.
            
            
              Duru su, sadeleştirilmiş bal ve süt ırmakları daima cennete akarlar. Her
            
            
              cennetlik kolayca o nehirlerden ve cennetin diğer nimetlerinden yararlana-
            
            
              bilir. Gözlerin görmeyecekleri, kulakların işitmeyecekleri, akılların düşü-
            
            
              nemeyecekleri nimetler cennette mevcuttur. Yorulmaksızın çaba harcama-
            
            
              dan sadece istemekle cennet insanlarına sunulurlar.
            
            
              KÜLLİYÂT-I SUĞRA