30
            
            
              
                mümkün olamaz.”
              
            
            
              Fakat görüşleri zikredilen delillerle reddedilmiştir.
            
            
              
                2.  BÖLÜM (NEBEVİYYAT)
              
            
            
              Her peygambere (a.s.)
            
            
              İSMET
            
            
              ; günahtan korunma,
            
            
              SIDK
            
            
              ; doğruluk,
            
            
              EMA-
            
            
              NET
            
            
              ; her türlü hıyanetten uzak olmak,
            
            
              TEBLİĞ
            
            
              ; dini emirleri, meseleleri
            
            
              açıkça bildirmek,
            
            
              FETANET
            
            
              ; anlayışlı ve zeki olmak vaciptir. Zıdları da
            
            
              yasaktır.
            
            
              Daha önce Yüce Allah ile ilgili 40 sıfat ve peygamberlerle ilgili bu 10
            
            
              sıfat delilleriyle bilinmeleri her müslümana farzdır. Çünkü Yüce Allah’ın
            
            
              ve risaletle seçtiği kulların tanınması ancak bu bilgi ile elde edilir.
            
            
              Peygamberlerin gönderilmesi Yüce Allah hakkında caizdir. Ve buna da
            
            
              inanmamız vaciptir. Haşa peygamberlerin gönderilmesi başka hükümler
            
            
              gibi, Yüce Allah’ın üzerine vacip değildir. (Mutezile vaciptir, der)
            
            
              
                Gönderme hikmeti:
              
            
            
              Her insan Yüce Allah’tan hüküm ve hikmeti alabilecek kabiliyette de-
            
            
              ğildir. Bu yeteneği taşıyan bazı kullarını YüceAllah risaletle yükümlü kılar.
            
            
              Ta ki onlar da diğerlerine tebliğ etsinler.
            
            
              Peygamberlerin gönderilmesinden anlaşılıyor ki Allah-ü Teala’nın rıza-
            
            
              sına giden yol, irşada şayeste bazı olgun insanlardan geçer. Şu halde mana
            
            
              aleminde yükselip rıza bahçesinin güllerini koklamak için bir rehber, bir
            
            
              mürşit herkese gerekir.
            
            
              Peygamberlerin sayısı pek çoktur. Bazı rivayete göre 124 bin peygam-
            
            
              ber gönderilmiştir. Peygamberlerin ilki Hz. Adem (a.s.) idi. Sonuncusu
            
            
              Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed  (s.a.v.)’dir.
            
            
              Bütün peygamberler ruhani alemde veyahut cismani alemde (Miraç ge-
            
            
              cesinde Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) ana-babaları gibi) huzur-ı şerifle-
            
            
              rine gelip O’na iman ettiler.
            
            
              Ulu’l- Azm (kesin karar sahipleri) 5’tir:
            
            
              
                Hz. Muhammed (s.a.v.), Hz.
              
            
            
              
                İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Nuh (a.s.).
              
            
            
              Hz. Adem (a.s.) ulu’l-azm
            
            
              değildir. Çünkü Yüce Allah şöyle buyurur:
            
            
              115
            
            
              
            
            
              ا ً
            
            
              م ْ
            
            
              ز َ
            
            
              ع ُ
            
            
              ه َ
            
            
              ل ْ
            
            
              د ِ
            
            
              جَ
            
            
              ن ْ
            
            
              م َ
            
            
              ل َ
            
            
              و ...
            
            
              
                “Biz ona (Adem’e) hiç kesin kararı bulmadık.”
              
            
            
              
                25
              
            
            
              25 Tâhâ suresi, ayet 115.        
            
            
              KÜLLİYAT-I SUĞRA