229
            
            
              ى �
            
            
              ر ْ
            
            
              ك ِ
            
            
              ذ ْ
            
            
              م ُ
            
            
              ك ْ
            
            
              و َ
            
            
              سْ
            
            
              ن َ
            
            
              ا ى � ّٰ
            
            
              ت َ
            
            
              ح ا ًّ
            
            
              ي ِ
            
            
              ر ْ
            
            
              خ ِ
            
            
              س ْ
            
            
              م ُ
            
            
              هو ُ
            
            
              مُ
            
            
              ت ْ
            
            
              ذ َ
            
            
              خَّ
            
            
              تا َ
            
            
              ف
            
            
              109
            
            
              
            
            
              
                ج
              
            
            
              َ
            
            
              ني �
            
            
              م ِ
            
            
              حا َّ
            
            
              رلا ُ
            
            
              ر ْ
            
            
              ي َ
            
            
              خ َ
            
            
              تْ
            
            
              ن َ
            
            
              ا َ
            
            
              و اَ
            
            
              ن ْ
            
            
              م َ
            
            
              ح ْ
            
            
              را َ
            
            
              و اَ
            
            
              نـ َ
            
            
              ل
            
            
              110
            
            
              
            
            
              َ
            
            
              نو ُ
            
            
              ك َ
            
            
              ح ْ
            
            
              ضَ
            
            
              ت ْ
            
            
              م ُ
            
            
              هْ
            
            
              ن ِ
            
            
              م ْ
            
            
              مُ
            
            
              تْ
            
            
              ن ُ
            
            
              ك َ
            
            
              و
            
            
              
                “(Yüce Allah) dedi ki: Onda alçaldıkça alçalın. Beni konuşturmayın.
              
            
            
              
                Zira kullarımdan bir bölüm, “Rabbimiz! Biz inandık öyle ise bizi affet,
              
            
            
              
                bize acı. Sen merhamet edenlerin en iyisisin” demişlerdi. İşte siz onları
              
            
            
              
                alaya aldınız. Sonra da onlar size beni yâd etmeyi unutturdular, siz
              
            
            
              
                onlara gülüyordunuz.”
              
            
            
              16
            
            
              Görülüyor ki salih kullara, evliyaya ve Allah dostlarına hor bakmak,
            
            
              alay etmek ve onları hakir görmek, insanın hafızasından Yüce Allah’ın zik-
            
            
              rini siler. O zaman —Allah korusun— insan şeytan, işi şer kesilir. Bundan
            
            
              daha büyük zarar olur mu?
            
            
              Müzeni Amr’ın oğlu olan Ebu Hureyre bey‘atü’r-rıdvan ehlindendi.
            
            
              Şöyle rivayet eder; “Ebu Süfyan bir heyetle Selman’a, Süheyb’e ve Bilal’e
            
            
              (r.a.) uğradı. Hemen dediler
            
            
              
                “Allah’ın kılıcı Allah’ın düşmanında yerini
              
            
            
              
                alamadı.”
              
            
            
              Ebu Bekir (r.a.) dedi:
            
            
              
                “Bunu kureyşlilerin büyüğü ve ihtiyarı
              
            
            
              
                hakkında mı söylersiniz.”
              
            
            
              Peygamber’e (s.a.v.) geldi olaydan kendileri-
            
            
              ne haber verdi. Peygamber Efendimiz buyurdu;
            
            
              
                herhalde onları kızdır-
              
            
            
              
                mışsın. Onları kızdırmışsan Rabbini kızdırmışsın.
              
            
            
              Bunun üzerine Ebu
            
            
              Bekir (r.a.) onlara geldi. “
            
            
              
                Ey kardeşler sizi kızdırdım mı? Hayır dediler.
              
            
            
              
                Allah seni af eylesin ey kardeşcik.”
              
            
            
              Evet, İslam görüşünde şekle değil şemaile, söze değil öze, elbiseye,
            
            
              soya değil İslam’a ve imana bakılır. Resulullah (s.a.v.) buyurur:
            
            
              .» ُ
            
            
              ه َّ
            
            
              ر َ
            
            
              ب َ
            
            
              ل ِ
            
            
              ه َّ
            
            
              للا ى َ
            
            
              ل َ
            
            
              ع َ
            
            
              م َ
            
            
              س ْ
            
            
              ق َ
            
            
              أ ْ
            
            
              و َ
            
            
              ل ، ِ
            
            
              با َ
            
            
              و ْ
            
            
              ب َ
            
            
              لا ِ
            
            
              ب ٍ
            
            
              عو ُ
            
            
              ف ْ
            
            
              د َ
            
            
              م َ
            
            
              ث َ
            
            
              ع ْ
            
            
              ش َ
            
            
              أ َّ
            
            
              ب ُ
            
            
              ر« : َ
            
            
              لا َ
            
            
              ق ﷺ ِ
            
            
              ه َّ
            
            
              للا َ
            
            
              لو ُ
            
            
              س َ
            
            
              ر َّ
            
            
              ن َ
            
            
              أ
            
            
              
                “Çok saçları dağınık, tozlu ve kapılara atılmış kimseler vardır ki
              
            
            
              
                duaları mutlaka kabul edilir.”
              
            
            
              17
            
            
              1991 yılında Şeyh (k.s.) İstanbul’a bir dostun evine misafir geldi. Ev
            
            
              sahibi ilim ehli olduğundan İstanbul’un din görevlilerinden ve Marmara
            
            
              ilahiyat hocalarından hayli bilim adamları Şeyh’i (k.s.) ziyaret için eve
            
            
              akın ettiler.
            
            
              Şeyh (k.s.) ilme teşvik ve âlime saygı göstermek için etkin, engin ve
            
            
              16 Müminun suresi, ayet 108-110
            
            
              17 Müslim, hadis no 6775
            
            
              ŞEYH  M.  İZZETTİN EL-HAZNEVİ’NİN (K.S.) HAYATI