157
            
            
              Görmüyor musun gül bahçesine yanaşan, iç açılmasını hissederek par-
            
            
              lak görüntü ile ve güzel kokularla etkilenerek huzur bulur. Çöplüklere ya-
            
            
              naşan içinde sıkıntı hisseder. Çünkü çirkin manzaralar ve kokular elbette ki
            
            
              insanın içini sıkar, üzüntü verir.
            
            
              279. Elbette ki, bağıştan zevk almak insanı bağışlayana bağlar. Mua-
            
            
              melede incinmek insanı incitenden ayırır. Bilmelisin ki, insan topraksal
            
            
              bir mahlûktur. Toprak ise, kendisinde ekilen tohumun cinsinden ürün verir.
            
            
              İnsanın adetlerine ve arkadaşlarına meyli son safhadadır. Öyleyse, kendi-
            
            
              ni çirkin adetlerden, kirli ortamlardan, zararlı arkadaş ve alışkanlıklardan
            
            
              koru. Yoksa saadet gülzarından şekavet çöplüğüne düşeceksin sonra bir
            
            
              zaman kötü kokarsın. Sonra sineklere ve vebalı mikroplara yem olacaksın
            
            
              daha sonra insanlık mertebesinden toprağa yeksan olacaksın ve insan değil,
            
            
              köpeklerin bastığı bir alan haline geleceksin.
            
            
              280. Nefsin alışkanlıklarından ayrılması gayet kolaydır, işlerde ve gi-
            
            
              dişlerde akıl hâkim olursa. Nefis çocuk gibidir, çocuğu bırakırsan emmeye
            
            
              devam eder, memede süt kalmayınca kanı emer. Sütten kesersen bir zaman
            
            
              şamata koparır sonra sükûnete varır.
            
            
              Fahr-i Âlem (s.a.v.) buyuruyor; Yüce Allah buyurmuştur:
            
            
              
                “Bir dostuma kin bağlayan kimseye savaş açarım. Ben beni zikre-
              
            
            
              
                denin oturma arkadaşıyım. Beni içinde zikredeni içimde zikrederim.
              
            
            
              
                Beni bir toplumda zikir edeni daha yüksek bir toplumda yâd ederim.
              
            
            
              
                Kul bir karış bana yanaşınca, ben ona bir dirsek yanaşırım. Bana bir
              
            
            
              
                dirsek yanaşırsa, ben ona bir kulaç yanaşırım. Bana yürüyerek gelin-
              
            
            
              
                ce, ben ona koşarak giderim.”
              
            
            
              120
            
            
              
                NUR
              
            
            
              Nur zikrin cilası ile parlayan, kalpte ehadiyet güneşinden yansıyan ışın-
            
            
              lardan ibarettir.
            
            
              281. Nurların yansıması ancak masiyetin kirinden ve masivadan gelen
            
            
              tozun yığılmasından temizlenmiş gönüllerde meydana gelebilir. Zira ayna
            
            
              ancak temizlendikten sonra görüntü verir, ışıkları yansıtır. Nurdan doğan
            
            
              sırların, hakikatlerin, marifet ve manaların şuuruna varmak dilersen kal-
            
            
              bini zikirle parlat, faziletle süsle. Zira her ayna her ele ve her görüntüye
            
            
              120. Buhari, hadis no 6502
            
            
              MEVAHİB