154
            
            
              yeter, yeri sarsan odur, güneşi doğduran, batıran ve parlatan… onun kud-
            
            
              retidir.
            
            
              Birisini iç güzelliği ve kemali için anıp, översen Yüce Allah’ı an ve öv.
            
            
              Çünkü Yüce Allah bütün olgunluklara ve güzel özelliklere maliktir.
            
            
              Birisini dış güzelliği ve cemali için anıp översen Yüce Allah’ı an ve öv.
            
            
              Zira Yüce Allah bütün güzelleri ve güzellikleri yaratandır.
            
            
              269. Gerçekten meydanda bazı olgunlar vardır. Çok yetenekli olduğun-
            
            
              dan ilahi marifetten ve manevi kemalattan ne kadar kendilerine bağışlanır-
            
            
              sa doyamazlar, ne kadar çalışıp, ibadet etseler yorulmazlar ve usanmazlar.
            
            
              Zira muhabbet pırıltısını gönül Tur’unun (Musa a.s.’ın dağıdır) sağında
            
            
              görmüşler. Rıza-ı İlahinin yaylasında cemal pırlantasının ışınlarını gör-
            
            
              müşler. Karanlık hallerinde, sıkıntılı anlarında ve en şiddetli uğraşılarında
            
            
              bile zikirden ayrılamazlar. Çünkü murad ağacının gölgesine yaklaşmışlar.
            
            
              Zikir meyvelerinin tadını tatmışlar. Zira “kavm şerbetinin tadını tadan bilir,
            
            
              bilen onu can bedeliyle de olsa çekinmeden satın alır, ele geçirir” denilmiş.
            
            
              Balık sudan, kelebek ışıktan ve bal arısı çiçek ve baldan ayrılırlar mı?
            
            
              270. Evliyanın ruhları dünyada bile, huzur bahçelerinde durmadan ke-
            
            
              malat güllerini koklarlar, güven ve esenlik içinde yaşarlar. Zira çok muhab-
            
            
              bet ve zikirlerinden dolayı “Rabbün gafûr, vehhabün (bağışlayan), şekûr”
            
            
              gibi
            
            
              
                esmayı hüsna
              
            
            
              dan bol haz ve çok marifet kazanmışlar. Rahmetli Akif
            
            
              şöyle der:
            
            
              
                Varmak istersen diyor “Sadi” eğer bir maksada.
              
            
            
              
                Gittiğin yollar tükenmekten arınmış olsa da.
              
            
            
              
                Şedd-i rahl et, durmayıp git, yolda kalmaktan sakın.
              
            
            
              
                Merd-i sahib azm için neymiş uzak, neymiş yakın.
              
            
            
              Bol rahmet sahibi olan Yüce Allah’ın bazı ruhlarla beraberliği vardır.
            
            
              Fakat nitelik, nicelik ve kıyaslama olmaksızın.
            
            
              271. Ey olgunluk basamaklarında amaca doğru yükselen salik! Kalbin
            
            
              okyanusunda ardarda gelen vesvese dalgaları seni seyrinden ve zikrin de-
            
            
              vamından alıkoymasın. Zira belirlenen vesveseler ulaşımdan haber verir.
            
            
              Çünkü kuyu kazan üst tabakada bulunan kuru toprağı kaldırdıktan sonra
            
            
              KÜLLİYAT-I SUĞRA