Page 153 - Sugra

Basic HTML Version

152
Kötülere tam yanaşmak, şehvetle tutuşan körüğe benzer. Nefislerinden
kalbine kıvılcımlar sıçrar iç âlemini yakar, yıkar ve virane hale getirir.
Tam yaklaşmazsan bile kesinlikle onlardan vicdanını rahatsız eden, mo-
ralini bozan ve kalbine zulmet ve zarar veren çirkin bir koku alırsın. Neti-
cesinde bulanık bir hale, bunalımlı bir ortama sürüklenebilirsin. Öyleyse
sakın kötülerle arkadaş olma.
Mevlana (k.s.) şöyle diyor:
Hem nişin-i ehl-i mana başi ta
Hem ata yabi u hem başi feta
Cümle danayan hemin gufte hemin
Hesti dana rahmeten lilalemin
Ger tü seng-i mermer u hara şevi
Çün be sahib dil resî gevher şevi
“Mana ehlinin arkadaşı ol ki, hem bağışı bulasın ve hem de er ola-
sın. Bütün bilginler birlikte “Âlim, âlemlerin rahmetidir”
demişler
.
Sen
mermer ve soma taşı olsan bile, gönül ehline kavuşursan sade cevher
kesileceksin.”
ZİKİR
266. Susayan ne kadar su ile ağzını çalkalarsa çalkalasın susuzluğu gi-
derilmez, iç harareti teskin olamaz. Ne zaman su midesine indi kılcal ve
diğer damarların aracılığıyla bedenin organlarına ve etrafına yayıldı susuz-
luk giderilir, beden serinliğe ve esenliğe kavuşur.
Zikir de böyledir. Dil ne kadar zikirle meşgul olursa olsun, iç âlemin
zulmetini dağıtmasına, gafletin kaldırılmasına, kalbin cilalanmasına yeterli
değildir. Ancak zikrin kaynağı kalp olunca, zikir içe inince, semere verir,
yarar sağlar. Zira o zaman niyet sadeleşir, iç parlar, dış itaat eder. Beden
kolaylıklaYüce Allah’ın emrine amade olur. Ruh ibadetten haz ve lezzet
alır, öz tertemiz, yüz nurlu olur. O zaman kalpten, ruhtan, sırdan ve diğer
letaiften zikrin ışınları bedenin dışını, içini ve gidişini aydınlatarak, düzen-
li hale getirir.
KÜLLİYAT-I SUĞRA