Page 139 - Sugra

Basic HTML Version

138
Midenin atığından süzülerek, suların akışının tersi yukarıya doğru akar,
ilk çıkış noktasının merkezi bulanık, nahoş kokar ve karışık olmakla tükü-
rük berrak, duru, tatlı ve safi çıkar. Yiyecekleri ıslatır, yumuşatır, yutmaya
yardımcı olur, kaygan bir sıvı olduğundan ağzın nemini korumakla, dilin
dolaşmasının kolaylığını sağlar. Yiyecek maddeleriyle ağza giren zararlı
mikroplara karşı panzehir vazifesini de görür. Tükürüğün bu dâhiyane özel-
likleri Yüce Allah’ın hikmet-i uzmasına, kudret-i kübrasına ve rahmet-i
şamilesine delalet etmez mi?
Dudaklar gül gibi güzel, nazik, ilgi çeken ve pembe rengi ile kaşığın;
mesela kolayca ağza girip çıkmak için, yiyecek ve içeceklerin dökülmesi-
ne engel olmak için, yumuşaklıkları ile sür’atla açılıp büzülmeleriyle diş-
leri soğuktan, tozdan, kirli havadan, nahoş görüntüyü vermekten korumak
için ağız alanının önünde set haline gelmekle, bir takım harfleri parçalaya-
rak kolay konuşmayı sağlar. Her sıvıyı kolayca çekip, çocuğun hayatında
rol oynayan emme yeteneğine ve özelliğine sahip olmakla, Yüce Allah’ın
hikmeti uzmasına güçlü gösterge olmaz mı?
Burun: burun koku almasıyla, havayı sadeleştirip, temiz nefesi içeri ver-
mesiyle, beynin akıntısına mecra olmasıyla, içinde biten incecik kılların
aracılığıyla, akan sıvının tez tez akışına engel olmasıyla ve yüz alanına
başka görüntü ve bambaşka güzellik vermesiyle Yüce Allahın hikmet-i uz-
masının doğru burhanı ve açık beyanı değil mi?
Göz: Göz çok güzel koruyucu yerde yaratılmıştır. Toz ve topraktan mu-
hafazası için çok hızlı açılıp kapanan kapaklarla ve göze girecek çöp gibi
herhangi bir cisme engel olmak için kirpiklerle korunmuştur. Göz üstün-
deki, kaşlar harika güzelliği göstermekle, emmesiyle ışığı zayıflatarak, za-
rarını önleyerek, güneş ışınlarının geliş istikametinde gözün üstünde yay
gibi çekilmektedir. İki gözün görme yeteneği bir noktaya vurup, şaşılığı
önlemek için her ikisi bir hizada yaratılmaktadır. Gözdeki, bu nazik ve
ince sanat Allahın hikmetini bildirmez mi?
Gözün her parçasında hikmet-i uzması meknundur (gizlenmiştir).
A ya! Aklın düşüncesi bu sırları düşünmez mi?
Bütün kevn ü mekanlar hikmet-i uzmaya dürbindir
A ya! İnsan onunla hikmet-i uzmayı görmez mi?
KÜLLİYAT-I SUĞRA