Page 116 - Sugra

Basic HTML Version

115
HASED
176. Haset, kadere rıza göstermemekten, Yüce Allah’ın işlerine itiraz et-
mekten, işleri hikmet ve maslahata mebni olmadığının inancını taşımaktan
veyahut nimet sahibine karşı kin bağlamaktan doğar. Hasedi üreten sebep
ne olursa olsun o, ruhsal bir hastalıktır. Güzün soğuk rüzgarı, gül bahçele-
rini, hased de ameli ve iyilikler gülzarını mahv u perişan eder.
Resul-i Ekrem (s.a.v.) buyurur:
. َ
بَ
ط َ
ح ْ
لا ُ
راَّ
نلا ُ
ل ُ
ك ْ
أ َ
ت ا َ
م َ
ك ِ
تاَ
ن َ
س َ
ح ْ
لا ُ
ل ُ
ك ْ
أ َ
ي ُ
د َ
س َ
ح ْ
ل َ
ا
“Şüphesiz ateş odunu yer gibi elbette ki, haset de, iyilikleri yer (se-
vapları tamamen siler, yok eder).”
73
177. Haset gönülde yerleşince, söküp atması; çıplak elin avucunu, di-
kenli kuşburnunun dikenli dalına sürmekten daha zordur. Haset ancak ni-
met, nimet sahibinden ayrılıp haset edene kavuşmakla ortadan kalkabilir.
Nitekim denilmiştir: Haset fesattır. Girdiği yuvayı alt üst eder, gönül alanı-
na yanaştırma, yanacaksın.
178. Ateş ne kadar kızgın olursa olsun yeterli miktarda su, üzerine dö-
külünce söner. Fakat çelik ve taştaki ateş tabii ve doğal olduğundan üze-
rine deniz suyu dahi dökülürse sönemez. Çünkü yaradılıştandır. Böylece
vaaz ve irşat ne kadar hikmete dayalı ve müessir olursa olsun hasetçinin
içindeki harareti söndüremez ve ruhundaki elemi kaldıramaz. Meğer Yüce
Allah’tan bir lütfa mazhar olsun. Bu da ihlaslı yalvarışa muhtaçtır.
179. Haset ruhsal elem olduğu gibi sahibini her kemaldan soğutur, her
nimetten uzaklaştırır. Her fenalığa götürür ve her dereceden her derekeye
düşürebilir.
Hazret-i Âdem’in cennetten çıkış sebebi şeytanın hasedidir. Şeytanın
ebedi lanete uğramasının sebebi yine şeytanın hasedidir. Habil’in öldürül-
mesinin sebebi Kabil’in hasedidir. Karun’un varlığıyla yere batmasının se-
bebi Hz. Musa’ya karşı hasetten doğan içinde beslediği kindir. Doğrudur
ki denilmiş:
ُ
ه َ
لَ
ت َ
ق َ
ف ِ
ه ِ
ب ِ
حا َ
ص ِ
ب َ
أ َ
د َ
ب ُ
ه َ
ل َ
د ْ
عأ ا َ
م ِ
د َ
س َ
ح ْ
لا ُّ
ر َ
د ِ
ه ّٰ
ل ِ
ل
Hasedin mükâfatını Allah versin. Ne acayip bir adaletçidir. Önce sa-
73 İbn Mace, Zühd 22; Ebu Davud, Edep 44
MEVAHİB