105
            
            
              
                “Ancak O, ümitsiz kaldıklarından sonra yağmuru indirendir.”
              
            
            
              57
            
            
              Öyle ise ortam ne kadar bulanık olursa olsun, yaşam ne kadar acı olursa
            
            
              olsun ve çevre ne kadar dikenli olursa olsun mert, murat yolundan ayrılma-
            
            
              malı. Bu da, güçlü imanın ve tam güvenin mahsulüdür.
            
            
              Veyahut her tarafta insanın müşahede ettiği zafer ve başarı pırıltıları,
            
            
              sevincin kapsamlı olması ve nimetlerin ardı ardına gelmeleri de olabilir.
            
            
              Zira Yüce Allah çekirdeği ağaç haline getirendir, ağaca dal budak verendir,
            
            
              dalı yeşil yapraklarla ve sarı, kırmızı, yeşil… meyvelerle süsleyip değer-
            
            
              lendirendir.
            
            
              Böyle bir Kadir-i Kayyum’a inanan ve gözle gücünün eseri olan nice
            
            
              harikaları gören insan hiç umutsuzluk sahrasına düşer mi? Eli kolu bağlı
            
            
              olarak kalır mı?
            
            
              Bil ki; ışık imanladır, huzur genel kudrete dayanmaktadır. Güven başa-
            
            
              rıyladır ve başarı Yüce Allah’ın teysir ve takdirine inanarak sabırla çalışıp,
            
            
              adım adım amaca doğru ilerlemektedir.
            
            
              150. Yüce Allah buyurur:
            
            
              83
            
            
              
            
            
              ا ً
            
            
              س ُ
            
            
              ؤ َ
            
            
              ي َ
            
            
              نا َ
            
            
              ك ُّ
            
            
              ر َّ
            
            
              شلا ُ
            
            
              ه َّ
            
            
              س َ
            
            
              م ا َ
            
            
              ذ ِ
            
            
              ا َ
            
            
              و
            
            
              
                ج
              
            
            
              �
            
            
              ه ِ
            
            
              ب ِ
            
            
              نا َ
            
            
              ج ِ
            
            
              ب ٰ
            
            
              ا َ
            
            
              ن َ
            
            
              و َ
            
            
              ض َ
            
            
              ر ْ
            
            
              ع َ
            
            
              ا ِ
            
            
              نا َ
            
            
              سْ
            
            
              ن ِ
            
            
              ْ
            
            
              لا ى َ
            
            
              ل َ
            
            
              ع اَ
            
            
              ن ْ
            
            
              م َ
            
            
              عْ
            
            
              ن َ
            
            
              ا �
            
            
              ا َ
            
            
              ذ ِ
            
            
              ا َ
            
            
              و
            
            
              
                “Çünkü, Biz insana ne zaman nimet bahşetsek yüz çevirir, Bizi dü-
              
            
            
              
                şünmekten küstahça yan çizer; ve kendisine bir kötülük, bir darlık
              
            
            
              
                dokunsa hemen ümitsizliğe düşer”.
              
            
            
              58
            
            
              Yani olgun insanın üzerine lütfun bulutundan nimetlerin yağmurunu
            
            
              yağdırdığımız zaman varlıklardan yüz çevirir; hakkıyla şükrümüzü eda
            
            
              eder, yanlarını yataklardan uzaklaştırır; ibadetimiz, zikrimiz ve fikrimizle
            
            
              meşgul olduğundan lezzet ve şehvetlere dalmaktan uzak kalır ve kendisine
            
            
              bağışladığımız vergilerden dolayı sevinç ve kıvanç gülzarına girer. Azıcık
            
            
              üzüntü kendisine dokununca tamamen varlıklardan vazgeçer ve insanların
            
            
              elindeki imkânlardan ümidini bilkülliye keser. Zira inanmış ki, kârı ve za-
            
            
              rarı veren, insanı darlık ve sıkıntı balçığından çıkaran ancak Allah’tır.
            
            
              Evet, mümin için sevinç de, üzüntü de, genişlik de, darlık da, aydınlık da,
            
            
              karanlık da huzur kaynağıdır. Zira mülk dostundur, tasarruf da O’nundur.
            
            
              57 Şura suresi, ayet: 28
            
            
              58 İsra suresi, ayet 83
            
            
              MEVAHİB